

441
ğunu görüyoruz. Bu kadar eşitlikçi toplumda neden sığınma evi var
denildiğini duyar gibiyim. Ancak misyonları kadının yüküne destek
olmak olan kadın dayanışma birimleridir bunlar. Bizzat kadınlar ta-
rafından tasarlanıp, inşa edilen “Jilimi” adı verilen bu kadın evi veya
kadın kulüpleri bekar kızlar, konuk kadınlar, hasta olan, yas tutan ve
duygusal desteğe ihtiyacı olan kadınlara konut görevi yaparmış. Bu
kadınların çocukları da burada bakılır, evli kadın gündüz konuk evine
gelir gece aile evine dönermiş. Tekrar evlenmek istemeyen kadınlar ve
eşleri ile oturmak istemeyen evli kadınlar da burada yaşarlarmış. Bu-
rası kadınların maddi ve ruhsal dayanışmasının mekanları olup erkek-
ler için tabu olan mekanlardır. Bu kapsamda dünyanın ilk sığınma ev-
leri diyebilmekteyiz ancak anlaşıldığı gibi kapsamı çok daha geniştir.
5
Bu ilkel (!) dediğimiz toplulukta, ekonomik işbölümünde topla-
yıcılık görevini üstlenen kadının, sürekli göçebelik hayatı nedeni ile
daha özgür hareket etmesi, yaşam düzeylerini yükseltmek, doğayla
uyum içinde yaşamak için çok çocuk sahibi olması da tercih edilmeyen
bir durum olduğundan çeşitli bitkilerle doğum kontrolü de uygulan-
maktadır.
Şaşırmaya devam ediyoruz; akrabalık yasaları da ancak kendi soy-
ları dışındakiler ile evlenmelerini gerektirmektedir. Hatta bu nedenle
çocuklara sıkı bir şekilde kendi soy bağları eğitimi verilirmiş
6
. Çocuk-
lar eşitlikçi paylaşımcı, özgür ve mutlu büyütülürmüş ta ki uygar(!)
beyaz adam gelip; çocukları disiplin altına alma adına sert kontroller,
ezberci baskıcı eğitimler uygulanana kadar
7
.
Bu topluluk gençliğin eğitimine de çok önem veriyor ve asıl önem-
lisi bu konuda kadınların rolünü çok üstün tutuyordu. Öyle ki çocuk-
luktan yetkinlik dönemine ölüm ve yeniden diriliş olarak kabul edilen
çok önem verilen bir törenle geçiliyor ve bu törenlerde yaşlı bilge ka-
dınlar; aileler, bireyler, gruplar ve konuklar arasında uyumu sağlıyor.
Bu törenlerde hem kız hem erkek çocuklar için bilgi ve fiziksel güç sı-
nanıyor, doğaya, topluma, yasalara, kutsal atalara dair bilgiler aktarı-
lıyordu. Ergin gence bir tartışmada mutlaka fikrini söylemesi gerektiği
aksi taktirde kimsenin varlığını fark etmeyeceği biri olacağı da söyle-
5
Çoşkun Eser; İnsanın Yaşayan Geçmişi, syf.113 Pera Yayıncılık 3.Basım 2008
6
Çoşkun Eser; İnsanın Yaşayan Geçmişi, syf.66 Pera Yayıncılık 3.Basım 2008
7
Çoşkun Eser; İnsanın Yaşayan Geçmişi, syf.77-80 Pera Yayıncılık 3.Basım 2008