

TBB Dergisi 2012 (100)
Disiplin Kurulu Kararları
473
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, Gölbaşı/Ankara Asliye Hu-
kuk Mahkemesine 07.05.2003 tarihinde trafik kazası nedeniyle maddi
ve manevi tazminat talebiyle dava açıldığı, davanın 2003/1030 Esas
2007/303 Karar sayıyla 10.04.2007 tarihinde kısmen kabulüne, kıs-
men reddine karar verildiği, kararın Ankara 4. İcra Müdürlüğünün
2007/9069 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, borç-
lunun aracı hakkında hacizler yapıldığı ve Nevşehir 2. İcra Müdür-
lüğünün 2008/1138 Talimat dosyasından 23.528,94.-TL. sı yatırıldığı
şikayetli avukatın 21.364,44.-TL. sını 12.11.2008 tarihinde tahsil ettiği,
İcra Müdürünün 04.12.2008 tarihinde Nevşehir’den gönderilen para-
nın derece kararı yapılmasından sonra ödenmesi gerekeceğinden ba-
hisle şikâyetli avukattan bu bedelin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Şikâyetli avukatın, Ankara 4. İcra Müdürlüğünün 2007/9069 Esas
sayılı dosyasından 21.364,44.-TL. sı tahsil ettiği halde şikâyetçilere bil-
gi vermediği anlaşılmaktadır. Şikâyetlinin savunma vermediği halde
kurulumuza yaptığı itiraz dilekçesine eklediği avukatlık sözleşmesi-
nin 3.maddesinde yer alan masraflar ve kanun yolları için ilgili olup
bu ihbarın telefonla yapılabileceği kabul edilmiştir. Avukatlık ücretin-
de hesaplaşma ve hapis hakkı mutlaka yazılı bildirimle olmalı ve ala-
cak ile orantılı olmalıdır. 2003 yılında açılan tazminat davasından 2008
yılında alınan ilk tahsilâttan şikâyetçilere hiç ödememek “doğruluk”
ilkesine aykırıdır. 05.05.2003 tarihinde tanzim edilen avukatlık sözleş-
mesinin sonradan ilave edilen yazıların iş sahibi tarafından okunup
kabul edildiğini belirten bir paraf da olmadığından tahsil edilen pa-
ranın vekâlet ücretine mahsuben olduğu ve serbest meslek makbuzu
kestiği savunması samimi bulunmamıştır.
Avukatlık Yasası 166. maddesine göre “Avukata müvekkili tara-
fından verilen veya onun namına aldığı malları parayı ve diğer her
türlü kıymetleri avukatlık ücreti ve giderin ödenmesine kadar, ken-
di alacağı nispetini elinde tutabilir” hükmünü içermektedir. Türkiye
Barolar Birliği Meslek Kuralları 45.maddesine göre de Avukat “hapis
hakkını” alacağı ile orantılı olarak kullanılabilir. Avukat alacağından
dolayı hapis hakkını kullanabilmesi için hapis hakkının ne miktar,
hangi iş için kullanıldığını iş sahibine yazılı olarak bildirmesi zorun-
ludur. Şikâyetli avukatın böyle bir bildirim yaptığına ilişkin yazılı bir
belgesi dosya içinde bulunmamaktadır.