

TBB Dergisi 2012 (101)
Candide ŞENTÜRK / Tuğba BAYZİT
159
Adil yargılanma hakkı, tanıkların korku içinde olmadan güvenli
bir şekilde tanıklık yapmalarını, bunu sağlamak için gerekli tüm ted-
birlerin alınmasını da kapsamına almaktadır. Tanığın haklarına önce-
lik tanındığında, savunma tarafı bir anlamda hiç tanımadıkları, hayali
bir tanığın beyanı ile mahkûm edilecektir. Sanık haklarına öncelik ve-
rildiğinde ise, somut ve ciddi bir tehlike altında bulunan tanığın du-
ruşmada aleni dinlenerek savunma tarafının boy hedefi haline gelmesi
hali söz konusu olacaktır. Tanık, tanıklık yaptıktan sonra, sırf tanıklık
yapmış olması nedeniyle katlanılması son derece zor olan yeni bir kim-
likle eski hayatı ile olan tüm irtibatını kopararak yeni bir yere yerleşme
gibi tedbirlerin uygulanmasını kabul edecektir. Her iki durumda da
adil yargılanma hakkının gereği olan sanık ve tanık haklarının elden
geldiğince birbiri ile bağdaştırılması şarttır.
Tanık Koruma Kanunu hükümleri, çatışan bu menfaatleri bağdaş-
tırabilecek birtakım çözüm yolları öngörmektedir. Buna göre, belli ko-
şullar altında tanığın korunması için kimliği gizli tutularak dinlenme-
si olanaklı olacak; ancak bunun karşılığında savunma tarafına tanığı
sorgulama imkânı tanınacak ve bu biçimde dinlenen tanık beyanı tek
başına veya belirleyici şekilde sanık hakkında mahkûmiyet hükmü ve-
rilmesinde kullanılamayacaktır.
CMK m. 58/5 uyarınca ise tanıkların korunması sadece bir örgü-
tün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar bakımından mümkündür. Bu
suçlar CMK m. 250’de düzenlenmiştir. CMK iki tür koruma şekli be-
lirlemiştir: Tanığın kimlik ve adres bilgilerinin saklı tutulması ile ta-
nığın hazır bulunma hakkına sahip bulunanlar olmadan dinlenmesi.
Kanunun 5’inci maddesi, tanık için kimlik ve adres bilgilerinin gizli
tutulabileceğini belirtmekte, fakat Yönetmeliğin 11’inci maddesinde
ifade edilen kod isim kullanılmasına ilişkin hüküm sevk etmemekte-
dir. Kanunda yer verilmeyen bir hükme Yönetmelikte yer verilmesi
kanun yapma tekniğine aykırıdır.
Tanığın hazır bulunanların huzurunda dinlenmesi kendisi ve ya-
kınları için ağır ve ciddî bir tehlike teşkil edecek ve bu tehlike başka
türlü önlenemeyecek ise hâkim hazır bulunma hakkına sahip bulu-
nanlar olmadan tanığı dinleme konusunda takdir hakkına sahiptir. Bu
gibi bir durumda tanığın beyanının alındığı sırada sesli ve görüntülü