

TBB Dergisi 2012 (101)
Candide ŞENTÜRK / Tuğba BAYZİT
155
edebilmemiz için mahkumiyet hükmünün kimliği gizli tutulan tanık
dışında başka delillerle de desteklenmesi gerekmektedir
196
.
AİHM’nin tanığın kimliğinin saklı tutulması ile ilgili koyduğu öl-
çütleri şu şekilde sıralamak mümkündür:
- Tanığın kimliğinin gizli tutulabilmesi içi sanığın itham edildiği su-
çun ağırlığı tek başına yeterli değildir. Tanığın kendisinin ya da
yakınlarının hayat ve vücut bütünlükleri bakımından somut bir
tehlikenin bulunması zorunludur.
- Gizli tanığa soru sormak ve beyanındaki bilgileri ne şekilde edin-
diğini ortaya koyarak savunmanın tabığın güvenilirliğini sorgula-
ma hakkı sınırlandırılmamalıdır.
- Gizli tanığın beyanının kullanılması suretiyle savunmanın güç du-
ruma sokulması durumunda savunma hakkının başka usul tedbir-
leri ile güçlendirilmesi gerekmektedir.
- Mahkeme kararı tek başına gizli tanığın beyanına dayandırılma-
malıdır
197
.
Yukarıda bahsettiğimiz ölçütlerden yola çıkarak AİHM kararları
bakımından TKK’nın şu şekilde değerlendirilmesi mümkündür: TKK
m.4/2’de yer alan “ağır ve ciddi bir tehlikenin varlığı” koşulu AİHM
kararları ile uyumludur. AİHM, tanık veya yakınlarının maddi ve
manevi değerlerine yönelik bir tehlikenin varlığı halinde bu tehlike-
nin ağır ve ciddi olması koşuluyla tanığın kimlik ve adres bilgilerinin
izlenebilmesini kabul etmektedir. Ancak uygulamada malvarlığına
yönelik tehlikenin varlığı halinde fiziki koruma tedbirlerinin yeterli
olmayacağı sonucuna varıldıktan sonra kimlik bilgilerinin gizlenmesi
yoluna başvurulması Sözleşmeye aykırılığın önüne geçecektir. Yine
TKK’nın tanığın kimliğinin gizlenmesi için tehlikenin, tanığın kendisi
ya da onun yakını olan kişilere yönelik olması koşulu AİHM içtihatları
ile uyumludur. CMK ve TKK’da kimliği gizlenen tanığın duruşmada
dinlenmesi esansında sanık ya da müdafinin tanığa soru sorma hakkı-
nı engelleyen bir hüküm bulunmamaktadır. TKK m. 9/10’a göre tanık
196 DEĞİRMENCİ, s.116.
197 DEĞİRMENCİ, s.116-117; bu konuda detaylı bilgi için bkz. ÇİÇEK, s.71 vd.;
ALTIPARMAK, s.174; ŞAHİN, Tanık Koruma, s.810 vd..