

Gizli Tanık
154
kını etkileyebileceği düşünülmektedir
192
. Tanığın dinlenmesi sırasında
şüpheli veya sanığın hazır bulunma ve tanıklara soru sorma hakkı bu-
lunmaktadır. AİHM’e göre, bir delilin kabul edilebilirliği ulusal ka-
nun koyucunun takdir hakkı içinde değerlendirilir. Söz konusu delil
kaynağından elde edilenlerin değerlendirilmesi yerel mahkemekere
ait bir yetkidir. Ancak tanığın kimliğinin gizli tutulması için tanığın
tehdit altında olması olmazsa olmaz bir koşuldur. Ulusal mahkemeler
sanığın, tanığın kimliğini öğrenme ile tanığın yaşam hakkı arasında
adil bir denge kurmalıdır. Bu bakımdan AİHM gizli tanıkların ceza
muhakemesinde dinlenmesine karşı değildir
193
.
AİHM, kimi kararlarında tanıkların savunma tarafından duruş-
mada sorguya çekilmesinin mutlak bir hak olmadığını bu hakkın bazı
durumlarda sınırlandırılabileceğini belirtmiştir
194
.
AİHM’in içtihatlarında tanığın kimliğinin gizli tutulduğu, tanığın
sadece hâkim tarafından sorgulandığı durumlarda savunmaya, tanı-
ğa soru sorma imkanı tanınmış olması durumunda sözleşmenin 6’ıncı
maddesinin ihlal edilmeyeceği belirtilmektedir
195
.
Mahkeme kimliği gizli tutulan tanığın beyanının yerel mahkeme
tarafından hükme esas alınıp alınmayacağı ile ilgili kararlar da vermiş-
tir. Mahkemeye göre sadece kimliği gizli tutulan tanık veya tanıkların
beyanları esas alınarak mahkumiyet kararı verilmesi sözleşmeyi ihlal
edecektir. Yukarıda da ifade ettiğimiz üzere silahların eşitliğinden söz
192 DEĞİRMENCİ, s.113; ŞAHİN, Tanık Koruma, s.810.
193 DEĞİRMENCİ, s.114; TEZCAN/ ERDEM/ SANCAKDAR, s.364.
194 Baegen v. The Netherlands, Filkensieper v. The Netherlands ve Doorson v. The
Netherlands kararları.
195 AİHM’in Kostovski v. Hollanda (20 Kasım 1989) kararında kimliği bilinmeyen iki
tanığın ifadelerinin delil olarak kullnılması AİHS m. 6/3-d’ye aykırı bulunmuştur.
Kimliği gizlenen tanıklardan birisi sadece polis bir diğeri de polis ve sulh hukuk
hâkimi tarafından sanık ve avukatının yokluğunda dinlenmiştir. Gizli tanıklar du-
ruşmalara katılmamışlardır. Böylece kimliği gizlenen tanılklara yargılamanın hiç-
bir aşamasında sanık ve avukatı tarafından soru sorulmasına ve açıklama yapmaya
davet edilmelerine imkan tanınmamıştır. Mahkeme organize suçları önlemenin ve
ortaya çıkarmanın güçlüğünün farkında olduğunu ve organize suçlar bakımından
uygun sınırlamalar getirilebileceğini ifade etmektedir. AİHM, soruşturmada gizli
tanık beyanının kullanılmasını ve kovuşturmada sırf bu beyanlardan hereketle sa-
nığın cezalandırılmasının AİHS’nin 6’ıcı maddesinin 3’üncü fıkarsının d bendibi
ihlal ettiğini beliertmektedir (ŞEN, s.231-233;). Aynı yönde Ulterperginter v. Aut-
riche (24 Kasım 1996); Delta v. Fransa (19 Aralık 1990) kararları için bkz. TEZCAN/
ERDEM/ SANCAKDAR, s.364 vd.; TURGUT, s.104-108.