

6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “Yayın Sözleşmesine” İlişkin Getirdiği Yenilikler ve ...
16
sözleşmedir
.” şeklinde tanımlamıştır. Görüldüğü gibi 6098 sayılı TBK
“edebi ve sınaî eser”
ifadesini,
“fikir ve sanat eseri”
şeklinde düzeltmiştir.
Gerçekten de 818 sayılı BK’da yer alan
“edebi ve sınaî”
ifadesi dokt-
rinde sıkça eleştirilmekteydi. İlk olarak, burada ele alınan
“edebi eser”
kavramı içerisine her ne kadar kanun metninde zikredilmemiş olsa da
ilim eserlerinin de dahil olduğu ve
“edebi eser”
kavramının ilim eserleri
de dahil olmak üzere dil ile ifade edilebilen her türden fikir ürününü
içine alacak şekilde geniş olarak algılanması gerektiği ifade edilmek-
teydi. İkinci olarak da maddedeki
“sınaî eser”
ifadesinin yanlış tercüme
edildiği ve burada kast edilenin sınaî bir yaratım değil, bir
“sanat eseri”
olduğu ileri sürülmekteydi. Bu anlamda sınaî eser ile kast edilenin en-
düstriyel bir yaratım değil,
5
“sanata ait, sanatsal niteliği olan”
bir yaratım
olduğu kabul edilmekteydi.
6
Söz konusu maddenin İsviçre Borçlar Kanunu (İBK) md. 380’deki
karşılığı incelendiğinde oradaki ifadenin de “
eines literarischen oder
künstlerischen Werkes
” şeklinde olduğu görülür ve “
künstlerischen
Werkes
” ifadesinin karşılığı sınai eser değil,
“sanat eseri”
şeklindedir.
İsviçre Fikri Haklar Yasası - Bundesgesetz über das Urheberrecht
und verwandte Schutzrechte- (URG) md. 2’de de eser kavramı ta-
nımlanırken “
geistige Schöpfung der Literatur und Kunst
” ifadesini kul-
lanmış ve maddenin devamında özellikle nelerin eser olarak kabul
edilebileceği açıkça sayılmıştır. Türkçe’ye
“edebi eserler ve sanat eser-
leri”
şeklinde tercüme edilebilen bu kavram, İsviçre doktrininde çok
geniş bir şekilde algılanmaktadır.
7
O halde İBK uyarınca md. 380’de
ifade edilen “
eines literarischen oder künstlerischen Werkes
” kavramı,
URG md. 2’de belirtilen şekilde edebi eserleri, bilimsel eserleri, mu-
siki eserleri, mimari eserleri, güzel sanat eserlerini, fotoğraf eserlerini
5 Sınai haklar ile fikri haklar, aralarındaki malum farklılıklar bir yana bırakılacak
olursa, asıl olarak amaçları bakımından ayrılırlar. Sınai hakların yaratılma amacı,
bu yaratımın endüstri veya ticaret alanlarında kullanılmasıdır. Bugün çoğu fik-
ri hak sahibi de yaratımını bu alanlarda kullanma amacına sahip olsa dahi fikri
haklarda
“yaratım”
vurgusu daha baskındır. Dolayısıyla bir sanat eseri sahibi bu
eseri ile bir gelir elde etse bile bu eserdeki
“yaratım”
olgusu o kadar baskındır ki
sanat eseri sahibi ile eseri arasındaki manevi bağı kırmak mümkün olmaz ve eser,
sahibinin hususiyetini taşır.
6 Bilge, s. 231-232; Ayiter, 237; Ünal Tekinalp, Fikri Mülkiyet Hukuku, B. 4, İstanbul
2005, s. 237; Aydın Zevkliler/Ayşe Havutçu, Borçlar Kanunu Özel Borç İlişkileri,
Ankara 2007, s. 326; Cevdet Yavuz, Borçlar Hukuku Dersleri Özel Hükümler, B. 8,
İstanbul 2010, s. 416.
7 Dennis Barrelet/Willi Egloff, Das neue Urheberrecht, 2. Auf., Bern 2000, s.12.