

Halkoylaması
208
koylamasında önceki gün saat 18.00’e kadar radyo ve televizyonla
aşağıdaki esaslara göre propaganda yapabilirler:
1- Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunan partilere
10’ar dakikalık ikişer konuşma,
2- İktidar partisine veya partilerine 10’ar dakikalık birer, ikti-
dar ortağı partilerden büyük olanına ilaveten 10 dakikalık bir
konuşma, (iktidar partisinin konuşması siyasi partilerin ko-
nuşmalarının tamamlanmasında sonra yapılır. İktidar ortağı
partiler bulunuyor ise son konuşma en büyük iktidar ortağı
partiye aittir.)
3- Cumhurbaşkanı’na, dilerse birisi en sonda olmak üzere 10’ar
dakikalık iki konuşma, hakkı verilir.
c) Anayasa değişikliğine dair kanun Resmi Gazetede yayımlandık-
tan sonra TRT’de, (b) fıkrasında belirtilenler dışında bu konuya
ilişkin başka yayın yapılamaz.” hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda yer verildiği üzere 3376 sayılı Kanun, kimlerin radyo ve
televizyonda propaganda yapabileceğini kendi düzenlemiş, buna kar-
şılık diğer propaganda yolları için 298 sayılı Kanun’a atıfta bulunmuş-
tur. Ancak 298 sayılı Kanun’un 49. maddesi propagandanın, oy verme
gününden önceki onuncu günü sabahı başlayacağı hükmüne yer ve-
rirken, 3376 sayılı Kanun bu süreyi yedi güne indirmiştir. Bu nedenle
de 298 sayılı Kanun’un 50, 51, 56 ve 57. maddelerinde düzenlenen açık
ve kapalı yerlerde propaganda, hoparlörle propaganda ve el ilanı da-
ğıtımı, yedi günlük süre içeresinde yapılacaktır
21
.
Kanun; anayasa değişikliği kanununa ilişkin radyo ve televizyon
yoluyla yapılacak tanıtım imkanının, sadece TBMM’de grubu bulunan
siyasal partilere ve Cumhurbaşkanı’na tanımıştır. Cumhurbaşkanı’na
tanınan konuşma hakkının da kullanılması zorunluluğu yoktur. Par-
tilerden her biri onar dakikalık iki defa, iktidar partisi ayrıca onar da-
kikalık ek konuşma hakkına sahiptir. İktidarda birden çok parti var-
sa, bunlardan her biri ek onar dakikalık konuşma süresine sahip olup
iktidardaki büyük partinin on dakikalık ek bir konuşma hakkı daha
bulunmaktadır. Görüldüğü üzere kanunun iktidar partisine bir üstün-
21 Erdal Onar, a.g.e, s.107.