Background Image
Previous Page  235 / 537 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 235 / 537 Next Page
Page Background

TMSF’nin Özel Hukuktan Kaynaklı Alacaklarını Tahsilde Yetkisini Aşması Sorunu

234

Kaldı ki, 4389 sayılı Kanun’da 5020 sayılı Kanun’la yapılan deği-

şiklikle, Fon alacağı yanında 15/a maddesi hükmü ile ayrıca bir de

hazine alacağı kavramı ihdas edilmiş, böylelikle Fon birimlerinin ye-

tersiz kaldığı durumlarda, dolanlı işlemlerle bankalardan boşaltılan

kaynakların 6183 sayılı Kanun dairesinde Hazine tarafından da takip

edilebilmesine imkan tanınmıştır

15

. Hazine alacağı kavramını getiren

düzenlemede, sadece muvazaalı işlemlerle elde edilen ya da edindi-

rilen banka kaynaklarınından bahsedilmekte, batık bankalarla mu-

vazaalı bir işlem yapmamakla birlikte, bu bankalara kredi borcu olan

kişilerden olan alacakların hazine alacağı olarak nitelendirilmediği de

dikkat çekmektedir.

4389 sayılı Kanun’da 6183 sayılı Kanun dairesinde takip edilebi-

lecek başkaca fon alacaklarından da söz etmek mümkündür. Örneğin

15/2 maddesi hükmünde sözü geçen Fon tarafından kesilen para ceza-

ları ya da bankaların ödemek zorunda oldukları sisteme giriş payları

bu kapsamda değerlendirilebilir.

Bu alacaklar hakkında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun

hükümleri uygulanır.”

15

“Fon alacaklarından; yönetim ve denetimi Fona intikal eden ve/veya bankacılık işlemleri

yapma ve mevduat kabul etme izin ve yetkileri ilgili Bakan, Bakanlar Kurulu veya Kurul

tarafından kaldırılan bankalar ile tasfiyeleri Fon eliyle yürütülen veya Fon tarafından tasfiye

işlemleri başlatılan bankaların yönetim ve denetimini doğrudan veya dolaylı olarak elinde

bulunduran ortaklarının kendi lehine kullandıkları her türlü banka kaynakları ve her ne ad

altında olursa olsun kendilerine ait yurt içi ve yurt dışı şirket, finans kuruluşu, off-shore ban-

kalara aktardıkları banka kaynakları ile eşleri, çocukları ve evlatlıkları ve bunların diğer kan

ve kayın hısımları adına açılmış krediler ile bunlara aktarılan her türlü kaynak aktarımları

veya bankaların hakim ortaklarının kendilerine veya şirketleri ile iştirakleri

n

e rayiç bedelin

altında ve muvazaalı yapılmış tüm devir ve temlikler, üçüncü kişilere yapılmış her türlü

taşınır ve taşınmaz rehni ve ipotek gibi sınırlı ayni haklar ve bunlardan elde edilen nemalar,

iştiraklerine ve bağlı şirketlerine ayni bankanın el değiştiren ortaklarının birbirlerine verdiği

krediler ile aynı şekildeki bankaların karşılıklı birbirlerine verdikleri krediler, bankaya ve grup

şirketlerine yüksek bedelle satılmış tüm mal, hisse ve hizmetlerden veya bunlardan

ve benzerlerinden elde edilen nemalar, uzun süreli kiralama veya finansal kiralama

yolu ile kendisine aktarılan kaynak ve hizmetler, bankanın yönetim ve denetim

döneminde yeterli ticari faaliyeti olmaksızın kaynak aktarımı amacıyla kurulmuş

şirketlere verilen krediler ile bunlara aktarılan kira ve hizmet bedellerindeki

nemalar, yurt dışı banka ve finans kuruluşları ile yapılan inançlı işlemler yolu ile

aktarılan her türlü kaynaklar, bankalarının off-shore bankalarındaki yargı kararları

nedeniyle ödedikleri mevduatları ve off-shore bankaların bankaya izinli veya izinsiz

aktardığı off-shore mevduatlar, bankanın yönetim kurulu ve kredi komitesi başkan

ve üyeleri ile genel müdür, genel müdür yardımcıları, imzaları bankayı ilzam eden

memurları, müdürlerinin kendileri, eşleri ve çocukları, evlatlıkları ile bunların diğer

kan ve kayın hısımlarına aktarılan her türlü kaynakların tümü başkaca bir işleme

gerek olmaksızın

Hazine alacağı haline gelmiş sayılır.

Fon Kurulunun talebi üzerine

görevlendirilen Hazine avukatlarınca da takip edilebilir.”