

TBB Dergisi 2012 (101)
Cenk AKİL
257
sa, tebliğ memurunun evrakı iade etmeyeceği ve 21. madde uyarınca
tebliğ işlemlerini yapması gerekeceği; zira adres kayıt sistemindeki
adresin nihai adres olarak kabul edileceği; muhatap, adresini değiş-
tirmişse, bu değişikliği belirli bir süre içinde ilgili mercilere bildir-
mek zorunda olduğu; ilgilinin adres kayıt sistemindeki adresinde
oturmamış olduğu veya sürekli olarak ayrıldığı tespit edildiğinde,
tebliğ memurunun tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihti-
yar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına
imza karşılığında teslim edeceği
30
ve tesellüm edenin adresini ihtiva
eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştıraca-
ğı; ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihin, tebliğ tarihi sayılacağı;
bu durumda komşu, kapıcı ya da yöneticiye haber verme zorunlulu-
ğunun bulunmadığı; bu düzenleme ile ilgilinin gerçek adresini ilgili
mercilere bildirmemesi durumunda, adres araştırması yapma zorun-
luluğunun ortadan kaldırıldığı ifade edilmiştir.
31
Bu düzenleme hakkında 10. maddeye ilişkin olarak yaptığımız eleş-
tiriler geçerlidir. Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi ülkemizde henüz
oturmamıştır. O bakımdan önce adrese dayalı nüfus kayıtların elden
geçirilmesi ve bu kayıtlardaki eksiklerin tamamlanması gerekir. Bu dü-
zenlemenin Kanun’un yayımı tarihinde yürürlüğe girmiş olduğu düşü-
nüldüğünde vatandaşların tebligat konusunda zarara uğrayabilecekleri
öngörülebilir. Bundan başka, Kanun metninde yazılı olmamakla birlikte
hükümet gerekçesinde tebligatın, komşu, kapıcı ya da yöneticiye haber
verilmesinin zorunlu olmadığının dile getirilmesi de fevkalade hatalı
olmuştur. Zira sayılan kişilerden birinin ilgiliye durumu bildirmesi ilgi-
linin olası hak kaybını önleyebilirdi. Bu nedenle, önceki düzenlemenin
daha isabetli olduğu ve yeni düzenlemede böyle bir hükme yer verilme-
miş olmasının önemli bir eksiklik olduğu söylenebilir.
Tebligat K. m. 21’de muhatap yerine tebligatı alabilecek kişiler
dışındakilerin muhatabın adresinden geçici ayrıldığına dair beyanla-
30 Acaba tebliği yapan memur henüz evrakı muhtar veya zabıtaya teslim etmediği
halde tebliğ evrakının zabıta memurunda olduğuna dair bir ihbarname bırakmış-
sa bunun sonucu ne olacaktır?
Postacıoğlu
’na göre ilgili, ihbarnamede yer alan be-
yana uyarak zabıta memurundan tebligatı almışsa burada yapılan tebliğin usul-
süz olduğu söylenemez. Zira bu şekilde tebliğden maksat tamamen elde edilmiş-
tir (İlhan Postacıoğlu,
“Adresinde Bulunmayan Muhataba Yapılacak Tebliğ”
,
İÜHFM
,
1972/1-4, s. 349-351, s. 351).
31
http://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem23/yil01/ss474.pdf.