

TBB Dergisi 2012 (101)
Hüsamettin UĞUR
349
mayacağı ortadadır.
24
Aynı durum kamu görevlileri için söz konusu
değildir. Kamu görevlileri, bu Kanun kapsamındaki görevlerini ge-
cikmeksizin yerine getirmek ve uygulanması gereken diğer tedbirle-
re ilişkin olarak yetkilileri haberdar etmekle yükümlüdür. Bu görev-
lerin gecikmeksizin yerine getirilmemesi ve ihbar yükümlülüğüne
uyulmaması, TCK’nun 257 ve 279. maddelerinde düzenlenen
“Görevi
Kötüye Kullanma”
ve
“Kamu Görevlisinin Suçu Bildirmemesi”
suçunu
oluşturabilecektir.
Koruyucu Tedbir Kararları
Koruyucu tedbir kararları, şiddete uğrayan veya şiddete uğrama
tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı
ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması amacıyla verilen ka-
rarlardır. 4320 sayılı Kanun’da koruyucu tedbir kararlarına yer veril-
memişti. 6284 sayılı Kanun’un 3. maddesinde mülkî amir tarafından
verilebilecek koruyucu tedbir kararları,
25
4. maddede ise aile mahke-
mesi hâkimi tarafından verilebilecek koruyucu tedbir kararları
26
örnek
olarak sayılmıştır. Bu tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görü-
lecek benzer tedbirlere karar verilebilecektir.
24
TCK’nun 278. maddesinde
“suçu bildirmeme”
suçu düzenlenmiş idi. İptal kara-
rının gerekçesine göre, suçun fail veya failleriyle anılan suçu bildirmeyen kişi
arasındaki yakın akrabalık durumu cezasızlık açısından ayrık tutulmadığından,
madde Anayasa’nın 38/5. maddesindeki
“Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen
yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz”
hükmüne aykırıdır (30.06.2011, 2010/52 E., 2011/113 K.,) Bu Karar, 15 Nisan 2012
tarihinde yürürlüğe girdiğinden TCK’nun 278. maddesi bütünüyle suç olmaktan
çıkmıştır.)
25
Uygun barınma yeri sağlanması, Geçici maddi yardım yapılması, Psikolojik,
meslekî, hukukî ve sosyal bakımdan rehberlik ve danışmanlık hizmeti verilmesi,
Geçici koruma altına alınması, Gerekli olması hâlinde, … kreş imkânının sağlan-
ması, Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde birinci fıkranın (a) ve (ç) bentlerin-
de yer alan tedbirler, ilgili kolluk amirlerince de alınabilir. Kolluk amiri evrakı
en geç kararın alındığı tarihi takip eden ilk işgünü içinde mülkî amirin onayına
sunar. Mülkî amir tarafından kırksekiz saat içinde onaylanmayan tedbirler kendi-
liğinden kalkar (m. 3)
26
İşyerinin değiştirilmesi, Kişinin evli olması hâlinde müşterek yerleşim yerinden
ayrı yerleşim yeri belirlenmesi, Türk Medenî Kanunundaki şartların varlığı
hâlinde ve korunan kişinin talebi üzerine tapu kütüğüne aile konutu şerhi
konulması, Korunan kişi bakımından hayatî tehlikenin bulunması ve bu tehlikenin
önlenmesi için diğer tedbirlerin yeterli olmayacağının anlaşılması hâlinde ve
ilgilinin aydınlatılmış rızasına dayalı olarak 5726 sayılı Tanık Koruma Kanunu
hükümlerine göre kimlik ve ilgili diğer bilgi ve belgelerinin değiştirilmesi (m. 4).