

TBB Dergisi 2012 (101)
Hüsamettin UĞUR
355
Zorlama Hapsi, Niteliği ve Sonuçları
Zorlama hapsi ya da pozitif hukukumuzdaki benzeri yaptırımlar-
dan olan tazyik hapsi, disiplin hapsi gibi cezalar bir suç karşılığı değil,
bir tedbire, kurala uymaya, yükümlülüğü yerine getirmeye zorlamak
veya bu yükümlülüklerin ihlali halinde karşılığında öngörülen bir
yaptırımdır.
33
,
34
İşte 6284 sayılı Kanun’da da şiddet uyguladığı için hakkında 5.
madde uyarınca önleyici tedbir kararı verilen kimsenin bu karara
aykırı hareket etmesi halinde, fiili bir suç oluştursa bile ihlal edilen
tedbirin niteliğine ve aykırılığın ağırlığına göre hâkim kararıyla
zor-
lama (tazyik) hapsine
tabi tutulacaktır (m. 13).
35
Zorlama hapsinin
koruyucu tedbir kararlarına aykırılık halinde de verilebileceği düşü-
33
Buna benzer hükümler
CMK
’nun 60 ve 203. maddeleri ile 6100
sayılı
Hukuk Mu-
hakemeleri Kanunu
’nun 151/2 ve 253/2. maddelerinde mevcut olup tanıklıktan
veya yeminden sebepsiz olarak çekinen tanığa ve duruşmanın düzenini bozan
kişilere disiplin hapsi öngörülmüştür.
İcra ve İflas Kanunu
’nun 76. maddesi ise
mal beyanında bulunmayan borçlunun, alacaklının talebi üzerine beyanda bulu-
nuncaya kadar bir defaya mahsus olmak üzere hapisle tazyik olunacağı hükmünü
içermektedir. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 113/A mad-
desinde ihtiyati tedbir kararına muhalefet eylemi suç iken,
HMK
’nda aynı eylem
için bir aydan altı aya kadar disiplin hapsi getirilmiştir (m. 398).
34
Madde gerekçesinde
“zorlama hapsi, diğer bir deyimle tazyik hapsinin, bir kişiyi ken-
disine düşen yükümlülüğün gereğini yerine getirmeye zorlamak amacıyla verilen bir
yaptırım”
olduğu bunun CMK’nun 2. maddesinde tanımlanan disiplin hapsinin
sonuçlarını doğurduğu belirtilerek, bir suç karşılığında öngörülen ceza olmayıp
yaptırım altına alınmış bir fiil olduğu, dolayısıyla, niteliği ve doğurduğu sonuç-
lar itibarıyla, disiplin hapislerinin sonuçları için geçerli olan seçenek yaptırımlara
çevrilemediği, ön ödeme uygulanmadığı, tekerrüre esas olmadığı, şartla tahliye
hükümlerinin uygulanmadığı, ertelenemediği ve adlî sicil kayıtlarına geçirilme-
diği açıklanmıştır. (TBMM Yasama Dönemi 24, Yasama Yılı 2, Sıra Sayısı 181, s.
9) Adalet Komisyonu Raporunda ise
“amacın özellikle kasten öldürme gibi neticesi
ağır suçların işlenmesinden önce suçun önlenmesi olduğu, bu nedenle şiddet mağduru ve
şiddet uygulayanla ilgili tedbir kararlarının süratle alınmasına ve etkin bir biçimde uygu-
lanmasına yönelik yeni bir sistem olarak zorlama hapsinin öngörüldüğü, bunun bir suç
karşılığı uygulanan ceza yaptırımı değil şiddet uygulayanı tedbirlere uymaya zorlamayı
amaçlayan önleyici nitelikte müessese olduğu, Mevcut uygulamada, tedbir kararlarının
gereklerine aykırı davranılması halinde oluşan suç nedeniyle açılan ceza davalarının uzun
sürmesi ve öngörülen hapis cezasının ise çok nadiren uygulanması dolayısıyla caydırıcı-
lık etkisi olmadığı yönündeki eleştirilerin zorlama hapsi ile giderildiği”
vurgulanmıştır.
(TBMM Yasama Dönemi 24, Yasama Yılı 2, Sıra Sayısı 181, s. 65)
35
“Bu Kanun hükümlerine göre hakkında tedbir kararı verilen şiddet uygulayan, bu kararın
gereklerine aykırı hareket etmesi hâlinde... zorlama hapsine tabi tutulur.”
cümlesinde
açıkça bir ifade zaafiyeti görülmektedir. Doğrusu şu şekilde olabilirdi:
“Bu Kanun
hükümlerine göre şiddet uyguladığı için hakkında tedbir kararı verilen kimse, bu kararın
gereklerine aykırı hareket ederse... zorlama hapsine tabi tutulur.”