

TBB Dergisi 2012 (101)
Hüsamettin UĞUR
357
Örneğin; hâkim, şiddet uygulayanın müşterek konuttan derhâl
uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi
yönünde tedbir kararı vermiş olsun. Şiddet uygulayanın mağdurun
okuluna, işyerine yaklaşması veya iletişim araçlarıyla rahatsız etme-
si halinde zorlama hapsi verilemeyecektir. Çünkü tedbir kararının
gereklerine aykırılık oluşmamıştır. Ancak bu durumda hâkim, resen
veya talep üzerine mevcut tedbirin şeklini değiştirebilir, yeni ve ilave
tedbir kararı verebilir (m. 8/2).
36
Aynı şekilde bir tedbir kararının ilk
kez ihlali halinde en fazla 10 gün, 2 ve sonraki her ihlalde en fazla 30’ar
gün süreyle zorlama hapsi uygulanabilecek, ayrıca geçerli bir tedbir
kararı süresince kaç ihlal gerçekleşirse gerçekleşsin zorlama hapsinin
toplam süresi 6 aydan fazla olamayacaktır.
37
Aykırı davranışın ayrıca suç oluşturup oluşturmaması önemli de-
ğildir. Koruma kararına aykırılık ayrıca bir suç oluşturuyorsa soruş-
turma ve kovuşturmaya ilişkin hükümler saklıdır (m.6).
38
Ancak suç
soruşturması nedeniyle, (örneğin kasten eşini, çocuğunu yaralayan
kimse hakkında) tutuklama kararı verilmişse, artık bu Kanun kapsa-
mında koruma kararı verilmesi gerekmeyeceğini düşünüyoruz.
36
Doktrinde Aile Mahkemesi Hakiminin talep olmasa da olayın özelliklerine uy-
gun olarak gereken tedbirleri resen takdir ederek karar verebileceği belirtilse
de aksi görüş olarak, aile mahkemesinden önlem kararı verilmek üzere talepte
bulunulduktan sonra ilgilinin vazgeçmesi ya da Cumhuriyet başsavcılığı resen
önlem kararı talebinde bulunmuş ise şiddete maruz kalan mağdurun mahkemeye
başvurarak önlem kararını istemediğini bildirmesi üzerine; “vazgeçme nedeni ile
tedbir kararı verilmesine yer olmadığ
ına”
karar verilmesi gerektiği, aksi takdirde
aile ilişkilerine zarar verileceği ifade edilmiştir. (Ruhi, Ahmet Cemal;
Ailenin Ko-
runmasına Dair Kanun Çerçevesinde Es ve Çocukların Aile İçi Şiddete Karşı Korunması
,
2004, Erzincan, AÜEHFD, cilt: VIII, sayı: 1–2. s. 536, aktaran; Beyazıt, Özgür; Be-
yazıt, Arzu;
4320 Sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun Üzerine Değerlendirmeler
,
Adalet Dergisi, Mayıs 2011, Sayı: 40, s. 48
37
Meclis’te
“Peki altı aylık süre dolduğunda, 7’nci kez yaptığında, aynı işi yaptığında, aynı
şekilde rahatsız ettiğinde ve koruma tedbirlerine uymadığında ne olacak? İşte bu nedenle
şiddet uygulayıcılığını ısrarlı hâle getirmiş olan kişiler açısından ne yazık ki bu yasa-
da yetersizlikler vardır.” “Zorlama hapsinin toplam süresi altı ayı geçemez.”
ibaresinin
kaldırılmasını öngörmekteyiz. Niçin altı ayla sınırlı olsun, bunun izahı güçtür.”
şeklinde eleştiriler yöneltilmişse de bu husus 9 ay için de, 1 yıl için de söz konu-
su olacaktır. Unutulmamalıdır ki, 6284 sayılı Kanun’da şiddet olarak tanımlanan
hemen her türlü eylem, başta da belirtildiği gibi TCK’nda suç olarak da düzenlen-
miştir.
38
Suç soruşturma ve kovuşturmasına ilişkin hükümlerin saklı tutulması demek, bi-
rinin uygulanmasının diğerinin uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği anlamına
geldiği kadar, biri uygulanırken ötekinin gözardı edilmemesi, ikisinden en uygun
ve/veya öncelikli olanının seçilmesi demektir.