Background Image
Previous Page  383 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 383 / 473 Next Page
Page Background

Yargıtay Kararları

382

TÜRK MİLLETİ ADINA

CEZA GENEL KURULU KARARI

Sanığın hırsızlık suçundan yerel mahkemece beraatine karar veri-

len somut olayda, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi ge-

reken uyuşmazlık; yerel mahkeme tarafından verilmiş bulunan beraat

kararının, Özel Dairece, 5271 sayılı CYY’nın 231. maddesinde düzenle-

nen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanma

koşullarının değerlendirilmesi amacıyla bozulmasının olanaklı olup

olmadığının belirlenmesine ilişkindir.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, hukukumuz-

da ilk kez çocuklar hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasasının 23.

maddesi ile kabul edilmiş olup, 19. 12. 2006 tarihinde yürürlüğe giren

5560 sayılı Yasanın 23. maddesiyle 5271 sayılı Yasanın 231. maddesine

eklenen 5-14. fıkralar ile de büyükler için kabul edilmiş, aynı Yasanın

40. maddesiyle 5395 sayılı Yasanın 23. maddesi değiştirilmek suretiyle,

denetim süresindeki farklılık hariç olmak koşuluyla, çocuk suçlular ile

yetişkin suçlular hükmün açıklanmasının geri bırakılması açısından

aynı koşullara tabi kılınmıştır.

5560, 5728, 5739 ve 6008 sayılı Yasalar ile gerçekleştirilen değişik-

likler sonucu “Hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri

bırakılması” kurumunun uygulanma koşulları 5271 sayılı CYY’nın

231. maddesinde;

“...

5) Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmo-

lunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahke-

mece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. Uzlaşmaya

ilişkin hükümler saklıdır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan

hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder.

(6) Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için;

a) Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulun-

ması,

b) Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum

ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği

hususunda kanaate varılması,