Background Image
Previous Page  380 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 380 / 473 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (102)

Yargıtay Kararları

379

verilen yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi

halinde ise incelemenin Yargıtay’ın ilgili dairesi tarafından yapılması

gerekir.

Yerel mahkemece, Özel Dairenin;

“…

2- Sanığın savunmaları ve sanık müdafiinin, son oturumda haksız

tahrik hükümlerinin uygulanması isteği karşısında; katılan H. A. ’nın, aracı-

nı sanığın evinin önüne park etmesinin haksız bir davranış sayılıp sayılmaya-

cağı hususu araştırılıp, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi üzerinde de durularak,

TCY’nın 29. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,

3- TCY’nın 3/1. maddesinde açıklanan ‘suç işleyen kişi hakkında işlenen

fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur’ şeklindeki

‘orantılılık’ ilkesi gözetilmeyerek sanık hakkındaki temel cezaların alt sınırdan

uzaklaşılarak belirlenmesi,

4- Sanık hakkında, yaralama ve tehdit suçlarından verilen cezalardan

dolayı, TCY’nın 35/2, 43/1-2. maddeleri gereğince indirim yapılırken, yasal

ve yeterli gerekçe gösterilmeden, indirim oranlarının sanığın lehine olacak

şekilde uygulanmaması,

” şeklinde gösterilen bozma nedenlerine ilişkin

olarak, tartışılması istenilen hususlar tartışılmış, bozma sonrası olay

mahallinde yapılan keşif sonucu elde edilen yeni kanıtlara dayanılmış

ve ilk hükümde yer almamasından dolayı Özel Daire denetiminden

geçmemiş yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurulmuş olması kar-

şısında, bu konuların ilk kez Ceza Genel Kurulunca incelenmesi ola-

naklı görülmediğinden, hükmün 1, 2 ve 3 nolu uyuşmazlık konuları

yönünden Özel Dairece incelenmesi gerekmektedir.

6136 sayılı Yasaya aykırılık suçunda temel adli para cezasının, ni-

teliği belirtilmeden “

60 tam gün belirlenmesine

” şeklinde gösterilmesi-

nin isabetli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlığa gelince;

Yerel mahkemece 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan

hükümde, adli para cezasına hükmedildiği belirtilmeden, “

60 tam gün

olarak belirlenmesine

” denilmek suretiyle hatalı bir uygulama yapılmış

olması karşısında, daha sonra “

TCK’nun 52/2. maddesi gereğince 60 tam

gün ve 1 tam gün karşılığı takdiren 20 YTL’ den olmak üzere 1. 200 TL adli

para cezası ile tecziyesine

” karar verilmek suretiyle sonuç adli para ceza-

sının doğru belirlenmiş olması bu hatalı uygulamayı ortadan kaldır-

mamaktadır. Bu nedenle yerel mahkemenin bu hususa ilişkin diren-

mesinde isabet bulunmamaktadır.