Background Image
Previous Page  114 / 465 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 114 / 465 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (103)

Mehmet NAR

113

Günümüzde uluslararası sermaye akımlarında görülen bariz artış

iktisadi faaliyetlerin daha karmaşık hale gelmesine neden olmaktadır.

Uyuşmazlık konularının değişerek yeni konsept sorunların ortaya çık-

ması, bu sorunların yeni yöntemlerle giderilmesi gereğini zaruri kıl-

makta, bu durum uluslararası tahkim mekanizması benzeri yöntem-

lerle uyuşmazlıkların çözümünü gündeme getirmektedir. Bununla

birlikte bu tür mekanizmaların ülkelerin egemenlik yetkisini sınırlaya-

bileceğine yönelik tartışmalar ise politik iktisatta temel sorunsallardan

biri olarak varlığını sürdürmeye devam etmektedir.

2. Uluslararası Tahkimin Tanım, Tarihçe ve Kapsamı

Tahkim, her iki tarafın üzerinde anlaşmaya vardığı konular dahi-

linde ortaya çıkabilecek bir anlaşmazlığın devlet yargısı dışında ha-

kem kararına başvurmak suretiyle çözümlenmesidir (Collin, 2003: 17).

Diğer bir ifadeyle tüm tarafların rızası ile bir anlaşmazlığın üçüncü kişi

veya kişilerce çözümüne imkân tanıyan alternatif uyuşmazlık çözüm

yöntemidir (Wild, 2006: 29). Ya da herhangi bir anlaşmazlık konusu-

nun, tahkim sözleşmesi veya tahkim şartına uygun olarak taraflarca

kararlaştırılan kişi veya kişiler marifetiyle çözümlenmesi, şimdiki ya

da gelecekteki bir hukuki ihtilafın tahkim sözleşmesi kapsamında

hakem aracılığıyla giderilmesi veya ortadan kaldırılmasıdır (Martin,

2003: 31).

Tarihsel açıdan değerlendirildiğinde: M.Ö. 700 yılında eski

Fenike’de, 2000 yıl önce Çin’de, 2500 yıl önce Hindistan’da, Antik

Mısır Medeniyetinde bağlayıcı tahkim kararlarının zengin tarihini

gösteren sayısız örneklerine rastlamak mümkündür.

Antik Yunan’da

tahkim:

Yargıç yerine, hakem ya da tahkim mekanizması vasıtasıyla

öz denetim

(self-policing)

ya da diğer bir ifadeyle otokontrolün sağ-

lanması amaç edinilmiştir. Aristo ve Cicero tahkimi olumlu bir me-

kanizma olarak görerek adeta günümüz tahkim mekanizmasının ta-

nımını yapmışlardır. Aristoteles tahkim mekanizmasında hakemin

(hakim ya da yargıca göre) salt hukuk kurallarını uygulamak zorun-

da olmadığından daha eşitlikçi ve adil biçimde karar verilebileceğini

ifade etmektedir. Cicero ise, mahkemeye giden bir kişinin kazanma

ya da kaybetme şeklinde iki alternatiften biriyle karşılaşacağını buna

karşın tahkime giden bir kişinin ise her şeyi elde etmekten ziyade en

azından bir ölçüde olsa kazanç sağlayabileceğinden bahsetmektedir

.