

Tahkimin Kamu Hizmetlerine Uygulanma Sorunsalı ve Olası Sonuçları
132
de şirketler sözleşmelerine uluslararası tahkim şartını koymak suretiy-
le mezkûr anlaşmazlıkları tahkim yoluyla basitçe çözümleyebilmekte,
böylece mahkeme prosedürüne göre daha az maliyetli, kısa sürede
çözüm sunan, gerek davalı gerekse davacı açısından her iki tarafında
kazanımına imkan tanıyan, koşulların esnetilebildiği bir mekanizma
olarak ortaya çıkmaktadır. Bu noktada asıl önem arz eden husus ise
işletmeden-devlete
işleyen tahkim uygulamalarına yönelik uyuşmazlık
süreçlerinin ifadesi olmaktadır.
İşletmeden – devlete
işleyen tahkime örnek olarak: Amerikan şir-
keti tarafından üretilen ve ihraç edilen yüksek früktoz mısır şurubu
menşeli içecekler üzerine, Meksika hükümeti tarafından vergi konul-
ması olayında görmek mümkündür.
Amerikalı ADM şirketi, kendilerine ayrımcı vergileme
(discrimi-
natory taxation)
uygulandığı gerekçesiyle, Meksika hükümeti aleyhine
tazminat davası açmıştır. Meksika hükümeti ise verginin meşru oldu-
ğunu savunmuş ve kendisinin en önemli ihraç kalemi olan şeker kamı-
şı ihracatının olumsuz etkilendiği gibi pazar genişletme faaliyetlerinin
de başarısız olduğu savını öne sürmüştür. NAFTA hakem heyeti ise
verginin ayrımcı olduğuna karar vermiş, 2006 yılında Meksika aleyhi-
ne, ADM şirketi lehine karar vermiş ve ADM şirketi 33,5 milyon dolar
tazminata hak kazanmıştır (Publiccitizen, 2011: 14).
Devletten-devlete
işleyen tahkim sürecine verilebilecek en bariz
örnek ise: Türkiye 1 Ocak 1996 tarihinden itibaren AB ile Gümrük Bir-
laşma ve Sözleşmelerinden Doğan Uyuşmazlıklarda Tahkim Yoluna Başvurulması Ha-
linde Uyulması Gereken İlkelere Dair Kanun
yabancılık unsurunu tanımlayarak: söz-
leşmeye taraf şirket ortaklarından en az birinin yabancı menşeli olması veya yurt
dışı kaynaklı sermaye, kredi, teminat sözleşmelerinin akdedilmesi durumunda (bu
hallerden birini bulunması) yabancılık unsurudan bahsedilebileceği hüküm altına
alınmıştır. 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanununa göre ise yabancılık unsuru
taşıyan ve tahkim yerinin Türkiye olarak belirlendiği veya bu kanun hükümleri-
nin taraflar ya da hakem veya hakem kurulunca seçildiği uyuşmazlıklar hakkında
uygulanabileceği belirtilmektedir. Tahkim kararlarının tanınması ve tenfizinin ise
2007 tarih ve 5718 sayılı (MÖHUK) Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku
Hakkındaki Kanunun ilgili maddeleri uyarınca uygulandığı görülmektedir. Ayrı-
ca 12.01.2011 tarih 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile tahkim hükümleri
ayrıntılı olarak düzenlenmiş olup söz konusu kanunda (i) yabancılık unsuru içer-
meyen (ii) tahkim yerinin Türkiye olarak belirlendiği uyuşmazlıklar hakkında uy-
gulanacağı hükme bağlanmıştır (bkz. geniş bilgi Onbirinci Kısım). Hukukumuzda
iç tahkim, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda, dış ya da uluslararası tahkim
ise 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanununda düzenlenmektedir.