Background Image
Previous Page  134 / 465 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 134 / 465 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (103)

Mehmet NAR

133

liği anlaşmasını yürürlüğe koymuş ve bazı 3. ülkelerden ithal edilen

tekstil mallarına Birliğin ortak gümrük tarifesi gereği miktar kısıtla-

ması uygulamasına gitmiştir. Hindistan ise Türkiye’nin uyguladığı

kısıtlamaların GATT/WTO’nun ticarette ayırımcı uygulamaların kal-

dırılmasına yönelik maddelere aykırı olduğu savını öne sürmüştür.

Türkiye’nin Gümrük Birliğine dâhil olmasının ayrımcı kısıtlamaya

gitmesine mesnet oluşturmayacağını çünkü Türkiye’nin AB üyesi ol-

madığını belirtmiş ve ICSID (WTO) uluslararası hakem heyetine mü-

racaat etmiştir. ICSID, 31.05.1999 tarihinde aldığı kararla, Türkiye tara-

fından 19 kategoride tekstil ve giyim üzerine uyguladığı kısıtlamaların

GATT/WTO hükümlere aykırı olduğu kanısına varmıştır. Türkiye’nin

karşıt gerekçeleri ise reddedilmiş ve WTO hükümleri kapsamında yü-

kümlülüklerini bir an evvel uygun hale getirmesi istenmiştir. Anlaşma

hükümlerine aykırılığın devam etmesi halinde gerekli yaptırım ve ti-

cari yasakların yürürlüğe konulmasına karar verilmiştir (World Trade

Organization,1999:1- 2, 152). Bunun üzerine Türkiye, başlangıçta istek-

siz davransada tahkim kararının gereğini sorumluluklarından kaçın-

maksızın ifa etmek durumunda kalmıştır.

Görüleceği üzere tahkim daha çok ticari uyuşmazlıkların gideril-

mesinde kullanılan bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Tahkim

mekanizması yoluyla ülkeler mevcut sorunları küreselleşmenin hızı-

na paralel etkin bir şekilde, daha düşük maliyetle ortadan kaldırmayı

amaçlamakta, vergisel sorunlarda dahil olmak üzere uzlaşı gerektiren

konularda uluslararası tahkim kurallarından yaralanma eğilimine gi-

dildiği görülmektedir.

Diğer taraftan ileri teknoloji ve yüksek maliyet gerektiren yatı-

rımların bilhassa yap-işlet, yap-işlet-devret gibi yöntemlerle çok ulus-

lu şirketlere gördürülmeye çalışılması tahkim hukukundan kaynaklı

sorunları da beraberinde getirmiştir. Mevcut sorunlar hukuksal, sek-

törel, kamu kesimi boyutu şeklinde sıralanmakla birlikte bu sorunla-

rın kapsamını genişletmekte mümkündür. Öncelikle hukuki açıdan

ülkelerin iç hukuk sistemleri ile uluslararası hukukun çatışmasında

gözlemlenen durum böyledir. Örneğin Türkiye’de Anayasa’nın 90.

maddesine göre usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası an-

laşmalar kanun hükmünde olup uluslararası anlaşmaların önceliği de

zımnen kabul edilmiştir.