Background Image
Previous Page  474 / 505 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 474 / 505 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2013 (105)

Disiplin Kurulu Kararları

473

ne göre Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına karar verildiği,

Mahkemenin 13.06.2011 tarihli yazısından kararın 04.03.2011 tarihinde

kesinleştiğinin bildirildiği, anlaşılmıştır.

Disiplin kovuşturmasına konu sorun, şikâyetli avukatın duruşma-

lara mazeretsiz katılmamasından ibaret eylemlerinin Avukatlık Yasası

ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarına aykırılık teşkil edip, et-

mediği hususudur.

Şikayetli avukatın baro disiplin kurulu kararına yaptığı itirazda,

müvekkili H.K.’nin imzası ile tasdik ettiği 20.11.2008 tarihli Tutanak

başlıklı belgedeki açıklamalarının dikkate alınmadığına ilişkin savun-

mada bulunmuş ise de, şikayetli avukatın benzer savunmayı Uşak

Ağır Ceza Mahkemesinde de yaptığı ve bu savunmaya H.K.’nin ifade-

si karşısında mahkemenin “ vekâlet ilişkisinin istifa, azil ya da ölüm ile

sona ereceği gerçeği, vekil/müvekkil ilişkisindeki resmi tutanaklara

bağlanmış sözlü talimatlar ya da vekâlet ücreti ve benzeri konularda-

ki özel hukuk çekişmelerinin vekâleti sona erdirmeyeceği açık oldu-

ğundan” şeklindeki kabulü ve şikayetli avukatın bu savunması red

edilmiş olmakla Kurulumuz tarafından da bu konuya ilişkin savunma

kabul edilmemiştir.

Şikâyetli avukatın şikâyetçinin vekili olarak Uşak Ağır Ceza

Mahkemesinde şikâyetçi aleyhinde açılan 2006/22 Esas sayılı kamu

davasının 27.04.2006, 13.06.2006, 17.10.2006, 01.02.2007, 26.04.2007,

12.07.2007, 27.11.2007 ve 03.04.2008 tarihli duruşmalarına mazeretsiz

olarak katılmadığı sabittir.

Her ne kadar Uşak Ağır Ceza Mahkemesinin “Hükmün açıklan-

masının geri bırakılmasına” ilişkin kararı CMK 231/8.maddesine göre

mahkûmiyet açısından kesin hüküm niteliğinde değil ise de, Mahke-

mece dinlenilen tanık anlatımları ve oluşa ilişkin tespitleri, dosyada

bulunan diğer yazılı deliller, şikayetli avukatın Mahkemece “görevi

ihmal” olarak nitelenen eylemlerini tam olarak tespite yeterli olmak-

tadır.

Avukatlık Yasasının 34.maddesine göre “Avukatlar yüklendikleri

görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve

onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı

ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar birliğince