

Vatandaş Tarafından Yurt Dışında İşlenen Suçların Yurt İçinde Soruşturulması ...
136
VI. SONUÇ
Ceza Hukukunda ve Ceza Hukuku’nun yabancılık unsuru taşıyan
belirli bir olayın hangi devletin yargılama yetkisine girdiği sorusunun
yanıtını bulmaya çalışan uluslararası ceza hukukunun önemli bir ko-
nusunu teşkil eden Ceza Kanunları’nın yer bakımından uygulama ala-
nı egemen devletlerin tek yanlı olarak ve serbestçe belirleyebildikleri
bir alandır. Ancak ülkeler arasındaki mal ve kişi dolaşımının artması
ve küreselleşme yurt dışında işlenen suçlar sorununun önemini gün
geçtikçe arttırmaktadır. Bu nedenle mülkilik ilkesi yanında şahsilik,
gerçeklik ve evrensellik ilkeleri de konunun çözüme kavuşturulma-
sında önemli bir yer tutmaktadır. Buna göre, ceza davalarında devle-
tin suça dair yargı yetkisi bakımından suçun işlendiği yeri esas alan
‘’Mülkilik’’,ihlal edilen ulusal menfaatleri esas alan ‘’ korunma“,failin
vatandaşlığını esas alan ‘’faile göre şahsilik’’,mağdurun vatandaşlığı-
nı esas alan’’mağdura göre şahsilik’’ ve suçun uluslararası niteliğini
esas alan“Evrensellik“ ilkesi olmak üzere beş sistem bulunmaktadır.
Çalışmanın esas itibariyle konusunu teşkil eden faile göre şahsilik
ilkesine Türk Ceza Kanunu’nda yer verilmesinin nedeni, suç sebebi
ile vatandaşın geri verilmesinin Anayasada kabul edilmemesidir. Bu
ilkenin uygulandığı hallerde devlet bir başka ülkede suç işleyen va-
tandaşını geri vermediği gibi vatandaşın cezasız kalmasını da önle-
miş olur.Modern ceza hukukçularının tüm çabası suçlunun cezasız
kalmaması ve birden fazla cezaya çarptırılmamasıdır. Bu hassasiyet
ülkeleri ikili ve çok taraflı sözleşmelerle ve bu kapsamda yapılan iç
düzenlemeler ile adli yardımlaşma konusunda işbirliğine itmiştir. Bu
durum uluslararası ceza hukukunun hızlı bir şekilde gelişmesi sonu-
cunu doğurmuştur.
Bu gelişmelerin bugün itibariyle ulaştığı zirve nokta, ceza kovuş-
turmalarının aktarılmasına dair Avrupa sözleşmesi ile ceza yargıları-
nın değeri konusunda Avrupa sözleşmesidir. Bu sözleşmeye taraf olan
ülkeler arasında geri verme yoluna başvurmadan kovuşturmanın sa-
nığın bulunduğu ülkede yargılanmasını veya ceza hükmünün infazını
mümkün kılan çözümler getirmektedir.
Karşılaştırmalı hukukta, Almanya’da yabancılık unsuru taşıyan
suçlarla kovuşturmaların aktarılması ve ceza ilamlarının ülkede ta-
nınıp yerine getirilmesi konuları da dahil olmak üzere bütün adli