

TBB Dergisi 2013 (106)
Şura GENÇ / Seçil COŞKUN
257
Çocuk açısından bakıldığında; çocuğun korunması ve dışlanma-
masının yasal yolu, kendini dünyaya getirenlerden bağımsız biçimde
bir birey olarak özerkliğinin kabulüdür. Ancak bu anlayışın kabulü ve
benimsenmesi ile insan çocukluk döneminde de toplum içinde hakkı
olan yeri, ayırımcılığa uğramadan alabilecektir.
112
IX. SONUÇ
Ensestin suç olarak cezalandırılıp cezalandırılmaması konusun-
da kesin bir yargıya varılamamaktadır. Bir fiilin ceza hukukunda yer
almasında fiilin yasak olmanın ötesinde toplum yönünden zararlı ve
insanların yaşam düzenleri için çekilmez hale gelmesi önemli rol oy-
namaktadır.
Ensest, zarara uğramış ensest çocuklarının yaşam hakkına yönel-
memekte, kendilerinin belirleyebilecekleri onurlu yaşam haklarını ih-
lal etmektedir. Ceza hukuku vasıtaları, ailenin cinsel davranışlardan
kaçınmasını sağlamak ve böylece zararlı etkilerini engellemek veya
önemli derecede azaltmak için uygun araçlar olup olmadığı da tartış-
malıdır. Sosyolog ve psikiyatrlara göre ensest travmatik bir olay olup
terapi gerektirmektedir.
Yaşarken doğru ya da değerli eylemde bulunabilmek bir bilgi so-
runudur. Yasaklanan davranışlar ensest ilişkiyle gerçekleştirildiğinde;
sevgi, saygı, dürüstlük, minnet, güven gibi değerler tüketilmektedir.
Ensest ilişkide, kişiler yasak olanı “istemenin özgürlüğü” ardında
saklar kendilerini, dolambaçlı yollar izler, yalan söyler. Ve hayat çok
defa işleri askıda bırakmaya izin vermez; çünkü önem verdiğimiz bu
değerleri yeşertmek ve yaşatmak güç olsa da, bir mucizedir. Bir ip üze-
rinde dolaşmaya alışkın birbirine yakın iki kişinin de ensest ilişkide,
asla karşılaşmaması gerekir.
Öte yandan, tarihsel sürece baktığımızda bütün dinlerin yasakla-
dığı ve ağır cezaların öngörülmüş olduğu böyle bir ilişkiye, toplum
yapısı ve ahlaki değerler dikkate alındığında devletin müdahale etme-
mesi düşünülemez. Bu müdahalenin sınırlarının nereye kadar uzana-
cağı konusunda kesin bir yargıya varmak da zordur. Ancak TCK’da
112
SAYITA, s. 191-192.