

TBB Dergisi 2013 (106)
Şura GENÇ / Seçil COŞKUN
253
cinsel suçlar ya da cinsel ahlâka aykırı eylemlerle özdeşleştirilen bir
kavramın, kadın söz konusu olduğunda, son derece acımasızca, ka-
dın aleyhine bir söylemi beraberinde getirdiği malumdur. Erkek söz
konusu olduğunda başka, kadın söz konusu olduğunda ise başka bir
genel ahlâk
anlayışının var olduğu gerçeği, yaşanan her olayda kendi-
sini göstermektedir ve elbette ki bu durumu
ataerkil
yapıdan bağımsız
sorgulamak doğru değildir. Ancak “
ensest
” söz konusu olduğunda,
genel ahlâk tersine bir işlev üstlenerek, bu konuyu tartışılamaz ve ko-
nuşulamaz bir hale getirmektedir.
101
Kutsal kitaplarda yasaklanan, Avrupa’ nın hemen hemen bütün
devletlerinde suç olarak kabul edilip ciddi cezalarla yaptırıma bağla-
nan ensest konusuna ;
“ bu suç oralarda çok işlendiği için toplumsal düzen
bozulmuştur. Türkiye toplumunda böyle bir suçun işlenmesi mümkün değil-
dir, genel ahlâk ve ‘kutsal aile’ anlayışı buna engeldir”
şeklinde bir bakış
açısının gerçekçiliğinden şüphe etmek gerekir.
102
Ensestin hangi hukuksal değer ya da değerleri ihlal ettiği noktasın-
da farklı argümanlar ortaya atılmıştır. Bu doğrultuda, ensest ilişkinin,
“ailevi” menfaatleri ihlal ettiği yani aile düzenini bozduğu; gelecek
nesillerin sağlıklı olmasına dair menfaatlere halel getirdiği, ensest iliş-
kiden doğacak çocukların ruhsal ve fiziksel açıdan sorunlu olacakları
ve karışan roller karşısında
bocalayacakları, sosyal ilişkiler kurmakta
zorlanacakları da savunulmuştur.
103
Ensest ilişkiye ceza kanunları da farklı başlıklar altında, daha çok
zarar gördüğünü düşündükleri değeri dikkate alarak yer vermişler-
dir. Örneğin İtalyan Ceza Kanunu 564. maddesinde yer verdiği ensesti
“aile ahlâkı” (morale familiare)na karşı bir suç sayarken; Alman Ceza
Kanunu “Şahsi Hale, Evlilik Birliğine ve Aileye Karşı Suçlar” başlıklı
bölümde (m. 173) enseste yer vermiştir. Avusturya Ceza Kanunu ise
daha farklı bir boyutta, konuyu “cinsel dokunulmazlık ve cinsel öz-
gürlük” sorunu olarak görmüştür (m. 211). İsviçre kanun koyucusu da
aileye ilişkin değerleri ön plana çıkararak, Ceza Kanununun 213. mad-
101
SANCAR, s. 23- 24.
102
SANCAR, s. 24.
103
Bkz. SANCAR/YAŞAR, s. 249.