Background Image
Previous Page  176 / 505 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 176 / 505 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2013 (107)

Seda YURTCANLI DUYMAZ

175

ması çalışmaları, İstanbul’da üçüncü köprü ve üçüncü havalimanı vb.

gibi projeleri kapsamında yürütülmekte ve fakat önemli müdahaleler-

le karşılaşmaktadır.

Çevreci örgütlerin karar alma sürecinde giriştikleri bu mücadele-

nin bir takım hukuki temelleri bulunmaktadır. Bu temeller ilk başta

temel haklar olarak şekillenmektedir

(A)

. Bu kapsamda tüm hakların

etkinliğini sağlayan ifade özgürlüğünden ve özelde çevre hakkının

ortaya çıkışı ve niteliklerinden bahsedilecektir. Zamanla ortaya çıkan

eksiklikler, hakların uygulanabilirliğindeki zorluklar özellikle çevre

hukuku kapsamında bir takım yeni usule ilişkin hak oluşumlarını sağ-

lamış ve çevresel bilgiye erişim, karar verme sürecine katılım ve baş-

vuru haklarını gündeme getirmiştir

(B)

.

4

A. Temel Haklar Bakımından: İfade Özgürlüğü ve Çevre Hakkı

Tüm mücadelelerde olduğu gibi çevresel mücadelenin de dayan-

dığı hukuki temellerin, gerekçelerin ifade edilebilir olması gerekmek-

tedir. Şu halde çevresel sorunlar söz konusu olunca sadece bir temel

hak olan çevre hakkının varlığı yetmemekte

(2)

, bu hakkın etkinliğini

sağlayan ifade özgürlüğünden de

(1)

bahsetmek gerekmektedir.

1. Çevre Savunucularının İfade Özgürlüğü

1789 tarihli İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi ifade özgürlüğünü

Hiç kimse, dışavurumu yasalarla oluşturulan düzene zarar vermediği sürece

inançları nedeniyle sorumlu tutulamaz

” ve “

Düşüncelerin ve inançların ser-

bestçe dışavurumu en değerli insan haklarından bir tanesidir. Her bir yurttaş

yasaların belirlediği durumlarda bu özgürlüklerin kötüye kullanımından so-

rumlu olmak şartı ile bu ifadelerini özgürce konuşabilir, yazabilir ve yayınla-

yabilir

” şeklinde düzenlenmiştir. Düşünceyi, bilgiyi özgürce ifade ede-

bilme ve başkalarıyla paylaşabilmeyi içeren bu hak, süreç içerisinde

paylaşım araçlarının çeşitlenmesi ve yaygınlaşmasıyla çok daha etkin

ve önemli, hale gelmiştir.

Yaşanılan çevre sorunlarının neler olduğunu bilmek ya da bun-

ların farkında olmak yetmez, bu farkındalığın ve bilginin toplumla

4

İbrahim Kaboğlu, Çevre Hakkı, İletişim Yayınları, İstanbul, 1992, s.61.