Background Image
Previous Page  474 / 505 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 474 / 505 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2013 (107)

Yargıtay Kararları

473

Ceza hukuku mevzuatımızı tamamen gözden geçiren ve yeni bir ceza ada-

let sistemi oluşturmak düşüncesiyle hareket eden yasa koyucu bu bağlamda,

2008 yılında ceza hükmü içeren özel kanunlardan yüzlercesini değiştirerek

genel hükümlere uygun hale getirmiş, CMK birçok defalar değiştirilmiştir.

Örneğin bu anlamda özel kanun olup, içinde ceza usul hukukuna ilişkin ku-

rallar barındıran 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun usul huku-

ku hükmü niteliğindeki 75, 76, 77. maddelerinde değişikliğe gidilerek burada

yer alan kurallar CMK ile uyumlu hale getirilmiştir. Ancak, demokratik top-

lum açısından yaşamsal önem taşıyan Basın Kanunundaki anılan dava açma

süresine ilişkin kurala dokunulmamıştır. Düşüncemize göre, bunun bir an-

lamı vardır, kanaatimizce bunun nedeni yasa koyucunun iki aylık dava açma

süresini CMK’nın genel nitelikteki normları ile yani iddianamenin kabul

tarihi ile sınırlamak istemeyişidir. Çünkü dava açma süresini iddianamenin

kabulüyle sınırlayarak fiilen kısaltmak, uygulamada delillerin tam olarak top-

lanarak dava açılmasını engelleyecek, savcıların salt ‘süresinde davayı açmış

olmak ve görevi ihmal etmiş olma durumuna düşmemek için dava açmak’

şeklinde gerçekleşebilecek davranışlarının doğmasına zemin hazırlayabilecek-

tir. Bu durum da deliller yeterince toplanmadan, eksik soruşturma ile açılan

davalar sonucunda masum kişilerin yargı önüne çıkarılması gibi istenmeyen

durumların doğmasına neden olabilecektir ki, bunun da adil yargılama hakkı-

nın ihlali olacağı muhakkaktır.

8. CMK ve Basın Kanunu Normları Arasındaki İlişkinin Niteliği

Somut olayımızda, genel kanun niteliğindeki CMK normu ile özel ka-

nun olan Basın Kanunu normu arasındaki ilişki kural – istisna ilişkisidir.

Basın özgürlüğünün demokratik toplumlardaki yaşamsal önemi nedeniyle

basının tabi olacağı esaslar ayrı bir kanun ile düzenlenmiştir. Bu kanunda,

basın organları ile çalışanlarının işlevlerinin özellikleri gözetilerek birçok

konuda basına özgü –istisnai nitelikte düzenlemeler yapılmıştır. Kamu da-

vası açılmasının da süreye tabi tutulması da belirtilen mahiyetteki düzen-

lemelerden birisidir. Gerçekten de ceza hukuku mevzuatımızda kamu dava-

sı açılmasının süreye tabi tutulduğu yalnızca iki kanun vardır, bunlardan

birisi 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hak-

kında Kanun’un 180. maddesi, (298 sayılı Kanun Madde 180 – (Değişik:

17/5/1979 - 2234/1 md.):