Background Image
Previous Page  299 / 485 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 299 / 485 Next Page
Page Background

Eşin Rızası

298

olan düzenlemede, eşin rızasının alınmadığı durumlarda, düzenleme-

ye aykırı hareket edenlerin, fiillerinin daha ağır bir cezayı gerektirme-

mesi koşuluyla ağır para cezasına çarptırılacakları yer almaktaydı. Bu-

nunla birlikte 2008 yılında yapılan değişiklikle bu madde kaldırılmış

ve yerine başka bir yaptırım düzenlenmemiştir.

Kanun’da eşin rızasını almadan bu tıbbi müdahaleleri gerçekleşti-

ren kişi için cezai bir yaptırım öngörülmüş olmamakla birlikte, kendi-

sinin rızası alınmadan eşine bu müdahalelerde bulunulan kişi (eşinin

gebeliğine son verilen ya da eşi sterilizasyon işlemine tabi tutulan), uğ-

radığı manevi zararın giderimini tıbbi müdahaleyi gerçekleştirenden

talep edebilecektir. Benzer şekilde kendi rızasını almaksızın bu işlem-

leri yaptıran eşinden de uğradığı zararın giderimini talep etmesinin

önünde bir engel bulunmamaktadır. Hatta eşlerden birinin diğerinin

rızasını almaksızın bu işlemlerden birini yaptırması, genel boşanma

sebebi çerçevesinde değerlendirilebilir.

Ancak bu söylenenlerin hiçbiri NPHK’un 6. maddesinde düzen-

lenen eşin rızasının arandığı halleri haklı gösterecek nitelikte değil-

dir. Öncelikle 24.05.1983 tarihinde kabul edilen bu Kanun, 743 sayılı

yürürlükten kalkan Medeni Kanun döneminin izlerini taşımaktadır.

Yukarıda çeşitli vesilelerle değinildiği üzere, 4721 sayılı TMK’nu ise

kadın-erkek eşitliği gözetilmek suretiyle kaleme alınmıştır. Bu açıdan

bakıldığında NPHK’un kabulünden sonra, yasa koyucu cinsiyet eşitli-

ği konusunda ciddi anlamda yaklaşım değiştirmiştir.

Ayrıca NPHK’un 6. maddesinde yer alan eşin rızasıyla ilgili dü-

zenleme, başta Anayasa olmak üzere, pek çok normla çelişir nitelikte-

dir. Anayasa’nın 17/2. maddesinde

“Tıbbi zorunluluklar ve kanunda ya-

zılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz, rızası olmadan

bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz.”

düzenlemesi yer almaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin usulüne uygun şekilde kabul ettiği Biyolo-

ji ve Tıbbın Uygulanması Bakımından İnsan Hakları ve İnsan Haysi-

yetinin Korunması Sözleşmesi’nin 5/1. maddesinde

“Sağlık alanında

herhangi bir müdahale, ilgili kişinin bu müdahaleye

özgürce ve bilgilen-

dirilmiş bir şekilde muvafakat etmesinden sonra yapılabilir.” kuralı

bulunmaktadır.

Ayrıca Hasta Hakları Yönetmeliği’nin 22. maddesinde,

“Kanunda

gösterilen istisnalar hariç olmak üzere, kimse, rızası olmaksızın ve verdiği rı-