

TBB Dergisi 2013 (109)
Emel BADUR
293
Yasa koyucunun, eşin rızasının verilme zamanını en geç sözleşme-
nin kurulma anıyla sınırlamasının muhtemel amacı (gerekçede böyle
bir bilgi bulunmamakla birlikte), kefalet sözleşmesini kuran eşin (ke-
filin), eşine yapacağı baskıyla rıza vermeye ilişkin serbest iradesini et-
kilemesinin önüne geçmektir. Ancak yasa koyucunun kapattığı icazet
yolunun, uygulamada dolanılmasının mümkün olduğu açıktır.
Kefalet sözleşmesinin kurulma anı, genel olarak kefilin sözleşmeyi
imzaladığı an olarak kabul edilse de eşin rızasının verilme anı açısın-
dan biraz daha geniş yorumlanmasında yarar vardır. Örneğin kefilin
kefalet senedini imzalamasından sonra, arada bir zaman boşluğu ol-
madan eşinin de imzalaması halinde, rıza zamanında verilmiş kabul
olunmalıdır.
130
C. Kişisel Güvence Veren Sözleşmeler
TBK’nun
“Uygulama Alanı”
kenar başlıklı 603. maddesinde,
“Ke-
faletin şekline, kefil olma ehliyetine ve eşin rızasına ilişkin hükümler, gerçek
kişilerce, kişisel güvence verilmesine ilişkin olarak başka ad altında yapılan
diğer sözleşmelere de uygulanır.”
düzenlemesine yer verilmiştir.
131
818
sayılı BK’da karşılığı bulunmayan bu hüküm, kefalet sözleşmesiyle il-
gili bazı maddelerinden faydalanılan İsviçre Borçlar Kanunu’ndan da
alınmamıştır. Yasa koyucu madde gerekçesinde kefalet sözleşmesine
ilişkin hükümlerin uygulama alanının genişletilmesinin amaçlandığı-
nı belirterek, şöyle devam etmiştir:
“Madde kefili koruyucu hükümlerden kurtulmak amacıyla, başka adlar
altında yaptıkları sözleşmelere de kefalet hükümlerinin uygulanacağını be-
lirtmektedir. Böylece, mesela kefalet sözleşmesi yerine, üçüncü kişinin fiilini
üstlenme sözleşmesi yapılmasında olduğu gibi, alacaklıların kefili koruyucu
hükümlerden kurtulmalarının ve bunları dolanmalarının önlenmesi amaçlan-
mıştır.”
130
Kırca, İ., s. 447; Çevik, S. Ö., s. 127. Özen’e göre eşin rızasının şarta bağlı olarak
verilebilmesi mümkündür. Bu noktada önemli olan rızanın en geç sözleşmenin
yapıldığı anda verilmiş olmasıdır. Rızanın bağlandığı şartın sözleşmenin yapıl-
masından sonra gerçekleşmesi, rızanın ve dolayısıyla sözleşmenin geçerliliğini
etkilemez. Ayrıntılı bilgi ve örnek için bkz. Özen, F., s. 179.
131
Kırca’ya göre Türk Hukuku’nda eşin rızasına ilişkin hükmün önemi, 603. madde
nedeniyle, İsviçre Hukuku’na kıyasen bir kat daha artmıştır. Kırca, İ., s. 437.