

TBB Dergisi 2013 (109)
Murat CEYHAN
479
amacının tehlikeye düşmesi halinde ancak hakim kararı ile verilebile-
ceğini belirtmektedir. CMK 157’ye de atıfta bulunan Danıştay, soruş-
turmanın gizliliğinin savunma haklarına zarar vermemek koşuluyla
devam etmesi gerektiğini eklemiştir. Bahsi geçen CMK hükümleri kar-
şılıklı incelendikten sonra iki kararda da şu ibareye rastlanılmaktadır:
“Kanun koyucunun bu düzenleme ile savunma hakkının gecikmek-
sizin kullanılmasını sağlamayı ve bu hakkın kullanımını kolaylaştır-
mayı amaçladığı tartışılmazdır”. İncelenen yönetmelik düzenlemesi-
nin hangi gerekçeyle ve kamu menfaati ile ihdas edildiğini anlamak
mümkün değildir. Daha önce özel olarak ayrı bir bölümde de ince-
lemiştik; kolluk-savcı ilişkisinin gerekçesinde savunma hakkına karşı
yaklaşım önemli rol oynamaktadır. CMK hükmüne tamamen ters bu
yönetmelikle de yerleşmiş yaklaşım tekrar gün yüzüne çıkmaktadır.
Bu bağlamda yönetmeliğin iptaline karar veren Danıştay, kararını şu
şekilde gerekçelendirmiştir: “Kanunun amir hükmü uyarınca hiçbir
şekilde incelenmesi ve örnek alınması engellenemeyecek olan belgele-
re yönelik taleplerde Cumhuriyet Savcısının yazılı emrinin aranması-
nın, Kanunda yer almayan yeni bir usul ihdas etmek suretiyle savun-
ma hakkının kullanılmasının zorlaştırılması anlamına geleceği ve bu
uygulamanın da Kanunun genel amacıyla bağdaşmayacağı açıktır”.
Sonuç olarak, Danıştay incelediğimiz kararlarda da görüleceği üzere
iddia makamı lehine silahların eşitliğinin temelden bozulmasına izin
vermeyen bir içtihat geliştirmiştir. Türk Yargısının içtihadına ek olarak
gelecek bölümde ise dosya inceleme yetkisi bakımından Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi’nin yaklaşımı ele alınacaktır.
III) AİHM VE SAVUNMA HAKKI
A) AİHS ve Müdafinin Dosyayı İnceleme Yetkisi
Savunma hakkının korunması adına Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi’nin düzenlediği en önemli madde “adil yargılanma hakkı”
başlıklı 6. maddesidir. Maddenin birinci fıkrası adil yargılamanın ge-
reklerini genel bir çerçevede belirtmekte iken, maddenin devam eden
hükümleri sanığın haklarını özel olarak düzenlemektedir. Konumuz
“dosya inceleme yetkisi” bağlamında ise sözleşmede doğrudan bir hü-
küm düzenlenmemiştir. Ancak uygulamada, sözleşmenin 6. maddesi-
nin 3. fıkrasında yer alan bentler incelediğimiz yetki açısından önemli
dayanak noktaları sağlamaktadır.