Background Image
Previous Page  106 / 441 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 106 / 441 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2014 (110)

Mehmet AKÇAAL

105

SONUÇ

Ön ödemeli taksitle satış sözleşmesi, uygulamadaki önemi göz

önünde bulundurulmak suretiyle, Türk Hukukunda ilk kez Borçlar

Kanununda düzenlenmiştir. Böylece söz konusu sözleşme için diğer

sözleşme türlerine ilişkin hükümler değil; kendi özel hükümleri doğ-

rudan uygulanmaktadır. Ayrıca, sözleşmenin, sistematik bakımdan

bir satış türü olarak,

“Kısmî

Ödemeli Satışlar” başlığı altında öngörül-

düğü de belirtilmelidir.

Ön ödemeli taksitle satış sözleşmesinden bahsedebilmek için gere-

ken unsurlar, kısaca, satış bedelinin kısmî edimler hâlinde ödenmesi-

nin ve bedelin tamamen ödenmesinden sonra satılanın alıcıya devre-

dileceğinin kararlaştırılması, satış konusunun taşınır mal veya haklar

olması ve tarafların anlaşmasıdır.

Ayrıca, ön ödemeli taksitle satış sözleşmesi, hukukî niteliği itiba-

rıyla, mülkiyeti devretme amacına yönelik, tam iki tarafa borç yükle-

yen, rızaî bir sözleşmedir. Yine, sözleşme, alıcının borcunun konusu

bakımından dönemli edimi içermektedir. Ayni şekilde, ön ödemeli

taksitle satış ile taksitle satışın karşılaştırılmasının sonucu olarak ön

ödemeli taksitle satışı, taksitle satışın bir türü olarak kabul etmek

mümkündür.

Ön ödemeli taksitle satış, ödeme süresi esas alınarak, ödeme süresi

bir yıl veya daha az olan sözleşme ve ödeme süresi bir yıldan daha

uzun veya belirsiz olan sözleşme olarak ikiye ayrılabilir. Kanunda

ödeme süresi bir yıldan daha uzun veya belirsiz olan sözleşmeler ba-

kımından öngörülen hükümlerin, ödeme süresi bir yıl veya daha az

olan sözleşmelere uygulanmasını engelleyen herhangi bir hükme yer

verilmemiştir. Buna göre, söz konusu hükümlerin, ödeme süresi bir yıl

veya daha az olan sözleşmeler bakımından da uygulanmasını kabul

etmek mümkündür.

Ön ödemeli taksitle satış sözleşmesi, yapılış tarzı itibariyle nite-

likli yazılı şekle tâbidir. Kanunda sözleşmede belirtilmesi zorunlu hu-

suslara da yer verilmiştir (BK. m. 264/II). Sözleşmenin bu şekle uyul-

maksızın yapılmasının sonucu ise geçersiz sayılmasıdır. Şekle aykırılık

hâlinde geçersizliğin türünü, kesin hükümsüzlük (butlan) olarak ka-

bul etmek mümkündür.