

TBB Dergisi 2014 (111)
Gülmelahat DOĞAN
33
mı, proje yaptırılması verilmektedir. Ancak borçlunun yaptığı masraf-
lar da hesaplamada dikkate alınır.
102
VI. SONUÇ
6098 sayılı TBK’da ifa güçlüğünün dışında olan işlem temelinin
çökmesi hallerine yer verilmemiştir. Adalet Komisyonu Raporunda
Türk Borçlar Kanunu tasarısının aşırı ifa güçlüğü dışında kalan uyarla-
ma sebeplerini kapsamadığı, aşırı ifa güçlüğü oluşturmasa da edimler
arası dengenin bozulması, sözleşme amacının bozulması gibi işlem te-
melinin çökmesi durumlarının düzenleme dışı bırakıldığı belirtilmek-
tedir. Bu durumda diğer işlem temelinin çökmesi hallerinin çözümü
uygulamaya bırakılmıştır.
Sözleşme ilişkisinde asıl kural sözleşmeye bağlı kalmaktır. Söz-
leşmenin kurulmasından sonra uyarlama ya da sözleşmeden dönme
istisna olup, ancak kanunda ve sözleşmede değişen koşullara ilişkin
herhangi bir hükmün bulunmaması, sözleşmenin kurulmasından son-
ra meydana gelen öngörülemeyen ve öngörülmesi de beklenemeyen
olağanüstü bir durum değişikliğin varlığı, uyarlama isteyen tarafın
kusurunun bulunmaması, tarafların yüklendikleri edimler arasındaki
dengenin dürüstlük kuralına aykırı şekilde borçlu aleyhine aşırı ölçü-
de bozulmuş olması, edimin henüz ifa edilmemiş veya ifanın aşırı öl-
çüde güçleşmesinden doğan haklar saklı tutularak ifa edilmiş olması
şartların birlikte gerçekleşmiş olması halinde mümkün olacaktır. 6098
sayılı Borçlar Kanununun 138. maddesi ile belirlenen şartlar, 6098 sayı-
lı Kanundan önce dürüstlük kuralı kapsamında aranan şartlarla aynı-
dır. 138. madde, doktrin görüşü ve Yargıtay İçtahatları ile şekillenmiş
bir uygulamanın yasa metnine yansımış halidir.
Öncelikle sözleşmenin ayakta tutulması esası çerçevesinde hareket
edilmeli, ancak bunun mümkün olmaması halinde sözleşmenin sona
erdirilmesi yolu seçilmelidir. Sözleşmenin sona erdirilmesi durumun-
da uzun süreli sözleşmelerde yerine getirilmiş edimlerin korunması
bakımından fesih, kısa süreli sözleşmelerde ise sona ermenin geriye et-
kili sonuç doğurması için sözleşmeden dönmenin uygulanması gerek-
tiği belirtilmektedir. Bazı sözleşmelerde ise somut olayın değerlendi-
102
Arat Ayşe, age, s. 196.