

Başka Bir Aile Mümkün (feminist politika deneyimi)
520
Postmodern toplum türünde insan ve özne kavramında farklı
tartışmalar yapılır
79
. Örneğin Rönesans kaynaklı birey sözcüğü, özne
sözcüğünden ayrışır. Aydınlanmanın bireyi insanın özgür olduğu, dü-
şünebilen ve eyleyen olması nedeniyle insanın düşünme sürecinin asla
baskı altına alınamayacağı varsayımı üzerine kuruludur. İnsan özne-
sini ise Levi –Strauss ‘felsefenin şımarık veledi’ olarak adlandırmış,
insan bilimlerinin değişmez amacının kişiyi oluşturmak değil, onu çö-
züştürmek olduğunu ileri sürmüştür. Bu nedenle dil, psikanaliz bilimi
kendiliğinden öne çıkar. Touraine
80
, dünyanın yeniden oluşumunda
başlıca rolü egemen eyleyenin değil, egemenlik altında bulunana eyle-
yenin oynayacağını ileri sürer. Modern Öğreti, temelde insan haklarını
ve onun korunması için geçerli devlet iktidarının hukuk ve yargı nasıl
sınırlanacağı mekanizmalarını ararken, postmodern söylem hakları
özgürlüğü olan bir bireyin olamayacağını ve çünkü bireyin kendisinin
iktidar üreten bir ürün olduğunu açıklar. Öyleyse kadın hareketi de
önemini kaybetmiş midir?
Avrupa’da kırk yıllık kadın hareketi içinden gelenler, bu gün ‘ba-
şaramadık’ demektedirler. Schwarzer, ‘yaşamın kendisi ideolojiden
karmaşıktır’ der ve mücadelenin bitmemesi gereğini şöyle açıklar
81
:
‘Kadın hareketi ile 20.yüzyılda, kırk yıl içinde en cesaretli rüyada
beklenemeyecek şeyler gerçekleşti. Henüz dünyanın yarısı kadınlar
ise de, evin yarısı erkeklerle özdeşleşmedi. Ayni zamanda kadın er-
kek eşitliğini yerin dibine batıran ‘yeni dişilik’ ve ‘yeni annelik’ üze-
rinden çelişkilerle dolu bir zamandayız. Hatta kişi olarak dünyaya
açılma hakkına sahip olabilmek için hiç olmayan bir ölçüde ‘kadınsı‘
bir sahneleme zorunluluk oldu. Önceden kulağa hoş gelen özgürlük,
insan hakları kavramını şimdi duyduğum zaman ve nasıl kötüye kul-
lanıldığını görünce tüylerim diken diken oluyor. Bilinç uyanmamışsa,
özgürlük hemen yeni bir esarete dönüşebiliyor. Kadın hareketi tarihini
unutmamalıyız. Amaç cinsiyeti insanlıkla betimlemektir. Cinsiyet kül-
79
Madan Sarup, Post yapısalcılık ve Postmodernizm, Çeviren Abdülbaki Güçlü, Bi-
lim ve Sanat yayınları, Ankara, 2004, s9.
80
Alain Touraine, Modernliğin Eleştirisi, Çeviren Hülya Tufan, YKP yayınları, İs-
tanbul, 1994, s258
81
Alice Schwarzer, Hoffnungslos weiblich, s 22-29