

Mahkumların Oy Hakkı AİHM’nin Söyler v. Turkiye Kararı ile Yüksek Seçim Kurulu...
124
kullanması yasaktır. Mahkum olunan hapis cezasının süresi, mahkum
olunan suçun niteliği yahut başkaca herhangi bir gerekçe ile hükümlü-
ler arasında ayrım yapılmamakta ve mahkumiyet kararı veren mahke-
meye oy kullanma hakkının kısıtlanmaması yönünde karar verebilme
takdiri tanınmamaktadır. Oy kullanma yasağı Anayasa ve kanunlar-
dan kaynaklanmakta ve başkaca bir karara gerek duyulmaksızın oto-
matik olarak kasıtlı bir suçtan mahkum olunan hapis cezasının infazı
için ceza infaz kurumunda bulunan tüm hükümlüleri kapsamaktadır.
AİHM’nin ortaya koyduğu yukarıda açıklanan bakış açısı karşı-
sında, Anayasa m.67’de yer alan kasıtlı bir suçtan mahkum olma sta-
tüsündeki herkesi kapsayan ve otomatik olarak oy hakkından yoksun
bırakan düzenleme AİHS’ne aykırı görünmektedir. Hapis cezasına
mahkumiyetin sonucu olarak hükmedilen, seçme yani oy kullanma
hakkından yoksun bırakmaya dair güvenlik tedbirinin, belirli koşullar
altında ve bir mahkeme kararı ile, her somut dosyada gerekçe gösteril-
mek koşulu ile ceza mahkemesince karar verilebilecek biçimde yeniden
düzenlenmesi, iç hukukumuzun AİHM içtihatları ile uyumlu hale gel-
mesini sağlayacaktır. Nitekim AİHM Söyler v. Türkiye kararında, TCK
m.53/1 altında yer alan oy kullanma hakkından yoksun bırakılma gü-
venlik tedbirinin, suçların ağırlığına, niteliğine, cezaevinde infaz edi-
lip edilmeyeceğine bakılmadan belirlenmesi, kanunların doğrudan bir
sonucu olması nedeniyle hakimlere takdir hakkının tanınmaması, hak
yoksunluğunu doğuracak suçların herhangi bir sınıflandırmaya tabi
tutulmaması, suçla yoksun bırakılan hak arasında orantılılık ilkesinin
gözetilmemesi ihlal tespitinin gerekçesi olarak gösterilmiştir. Mahke-
me hükümlülerin oy hakkının kısıtlanmasına şu an için tamamen karşı
değildir ve ülkelere geniş bir takdir alanı bırakmaktadır.
Muhalefet şerhinde belirtildiği gibi, iç hukukumuzda yeni bir dü-
zenleme yapılmadıkça, YSK kararı ile atılan adım yeterli değildir ve
gelecekte Türkiye’nin AİHM önünde yeniden mahkum edilmesini en-
gellemeyecektir. Yukarıda ifade edildiği gibi, AİHM oy kullanma ted-
birinin uygulanmasında, mahkum olunan suç türünün ve mahkum
olunan hapis cezası süresinin belirleyici olmasından yanadır.
Son olarak oy hakkının kısıtlanmasının haklı ve meşru olduğunu
kanıtlamak üzere kullanılan argümanların hızla taraftar kaybettiği-
ni anımsamak gerekir. Oy hakkından yoksun bırakmanın, hükümlü-