Background Image
Previous Page  124 / 413 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 124 / 413 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2014 (112)

Fatma KARAKAŞ DOĞAN

123

taksirle işlenen bir suçtan mahkum edilen kişilerin oy kullanma hakkı

üzerindeki yasak da kaldırılmıştır. TCK m.53/4 hükmü nedeni ile bir

yıl ve aşağısı süreli bir hapis cezasına mahkum edilen ancak bu cezası

ertelenen kişilerin işlediği suç kasten işlenen bir suç olsa dahi oy kul-

lanma hakkı üzerinde bir kısıtlamaya yol açmayacaktır. Ancak kasıtlı

bir suçtan olmak koşulu ile mahkum olunan bir yılın üstündeki hapis

cezası ertelenmiş olsa dahi oy hakkının kaybedilmesi sonucunu doğu-

racaktır. TCK m.49’a göre hapis cezası bir aydan az olamaz. Dolayısıyla

kasten işlenen bir suçtan mahkumiyetin sonucu olarak bir ay ve yuka-

rısı süreli her hapis cezası başkaca bir karar ve yargıcın takdirine bağlı

olmaksızın oy hakkının kaybedilmesine yol açmaktadır.

Mahkum olunan hapis cezasının infazı boyunca oy hakkının yi-

tirilmesi ifadesinin nasıl anlaşılması gerektiği üzerinde yapılan tartış-

malar AİHM’nin 17 Eylül 2013 tarihli Söyler v. Türkiye kararının etkisi

ile YSK tarafından alınan 21 Aralık 2013 tarihli ve 590 sayılı karar ile

sonlanmış görünmektedir. Gerek bir yılın üstünde ancak ertelenmiş

olan hapis cezası, gerekse denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması

veya şartla salıverme kurumundan yararlanma nedeniyle toplum için-

de infaz edilen hapis cezası, oy kullanma hakkının yitirilmesine neden

olmayacaktır. Bu anlamda YSK kararı, Anayasa m.67/5 hükmünde yer

alan “ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler oy kullanamaz”

ve Medeni Kanun m.471’de yer alan “hapis cezasına mahkumiyetin bir

sonucu olarak kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayet hapis halinin sona

ermesi ile birlikte kendiliğinden kalkar” ibarelerini tekrardan ibarettir.

TCK m.53/2 hükmünde yer alan “hapis cezasının infazı tamamlanınca-

ya kadar” ibaresi bir yandan Anayasa ve Medeni Kanun hükmü ile öte

yandan AİHM kararı ile çelişkilidir. Normlar arasındaki bu çelişki yasal

bir düzenleme ile giderildiği ve uygulamada birlik sağlandığı takdirde,

AİHM kararında yer alan bir kısım eleştirilerin gereği yapılmış olacak-

tır. Nitekim AİHM’nin 17 Eylül 2013 tarihli Söyler v. Türkiye kararında

ceza infaz kurumundan şartla tahliye edilen ancak henüz mahkeme ka-

rarında belirtilen hapis cezası süresi -bihakkın tahliye tarihi- dolmadığı

için yapılan seçimlerde oy kullanamayan başvurucunun yakınmasını

haklı bularak Sözleşmenin ihlal edildiğine karar vermiştir.

İç hukukumuz ve YSK kararı ışığında kasten işlenen bir suça mah-

kumiyetin sonucu olarak bir ay ve yukarısı süreli herhangi bir hapis

cezasının infazı için ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin oy