Background Image
Previous Page  233 / 413 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 233 / 413 Next Page
Page Background

İşkence Nedeniyle Açılan Tam Yargı Davalarında Danıştay Ölçütleri

232

iddiaların etraflıca araştırılması, böylece uyuşmazlığın her yönüyle

çözümlenmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, işkence iddiasıyla açılan

tam yargı davalarında, işkencenin yapıldığına ilişkin ortaya konulan

kanıtların her türlü şüpheden uzak olması ve zararla idari eylem ara-

sında illiyet bağının kurulması gerekmektedir.

İşkence yapıldığının sağlık raporu veya adli tıp kurumu rapo-

ru ile açıkça ortaya konulması durumunda, idare mahkemelerince

tazminat isteminin kabulü yönünde verilen kararlar onanmaktadır.

Ancak, söz konusu sağlık raporlarının, işkence yapılıp yapılmadığını

açıkça ve hiç bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde kanıtlayıcı nitelikte

olması gerekir.

İşkenceyi önleme konusunda Devletin üzerine düşen görevleri ge-

reği gibi yerine getirmemesi idarenin ağır hizmet kusurunu oluşturur.

Kamu düzeninin korunması amacıyla alınan önlemler sırasında, kol-

luk güçlerinin amacını aşar ve orantısız biçimde kullandıkları yetki

nedeniyle bireylere zarar verilmesi durumunda uğranılan zararın ida-

rece tazmini gerekir.

Danıştay, AİHM’in içtihadına benzer şekilde, davacının gözaltı-

na alınmasından önce vücudunda yaralanma olduğu yönünde davalı

idarece ortaya bir bilgi ve belge konulmaması halinde işkencenin var

olduğuna kanaat getirmektedir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda, işkence ya da zalimane,

gayri insani veya haysiyet kırıcı muamele suçlarını işleyerek ülkemiz

aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde tazminata hükmedil-

mesine neden olan kamu personeline söz konusu tazminat için rücu

edileceğine ilişkin özel bir hüküm getirilmesi yerinde olmuştur. Bu

düzenlemenin, işkenceyi önleme konusunda etkili bir tedbir olarak

değerlendirilemeyeceği yönünde düşünceler bulunmakta ise de; söz

konusu hüküm, kamu görevlilerinin işkenceye başvurmalarını caydı-

racağından kuşkusuz isabetli olmuştur.

Danıştay’a göre, işkence yapan kamu personelinin kişisel kusu-

ru bulunmakta olup, işkence iddiasıyla açılan tam yargı davalarında

hükmedilen tazminatı ödeyecek olan idarenin, sorumluluğu saptanan

ilgili kişi veya kişilere yasal yollar çerçevesinde rücu etmesi Anayasa-