Background Image
Previous Page  75 / 413 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 75 / 413 Next Page
Page Background

Sosyal Diyalog Perspektifinde Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi

74

1. SOSYAL DİYALOG VE İŞ GÜVENLİĞİ

Çağdaş dünyada iş hukukunun ilgi alanı bir işçi ile işveren ara-

sındaki ilişkiyi düzenlemekten öteye geçmiştir. Emek piyasası bir ül-

kenin ekonomisinde ve sosyal yapısında büyük önem taşır. Devlet,

çalışanları korumak, çalışma barışını kollamak, sosyal güvencelerini

sağlamak için çeşitli müesseseler kurmuştur. Toplum açısından bu de-

rece önemli bir alanda işverenler ve çalışanlar yalnız bırakılmamış,

getirilen bir takım sorumluluklarla devlet bu alana müdahale etmiştir.

Ancak bu alanda devletin mutlak belirleyiciliği toplumsal barış açısın-

dan olumsuz etkiler yarattığından, bugün iş hukukunda işçi, işveren

ve devletten oluşan bir üçlü yapılanmadan söz edilmektedir. “Sosyal

diyalog” kavramıyla ifade edebileceğimiz bu yapılanma, toplumsal

uzlaşma ve barış fikrine dayanmaktadır. Sosyal diyalog ile toplumun

çeşitli kesimlerinin faaliyetlerinin uyumlaştırılması yoluyla toplumsal

gerginliklerin ve çatışmaların azaltılması amaçlanır. Bununla birlikte,

ekonomik ve sosyal sorunlara toplum kesimleriyle diyalog kurularak

çözümler üretilmesi sağlanır. Dar anlamda sosyal diyalogdan işçi-iş-

veren ve devletten oluşan üçlü işbirliği anlaşılır. Ancak bugün, işçi ve

işverenden oluşan sosyal tarafların, toplumdaki diğer organize olmuş

çıkar grupları ile birlikte, temel ekonomik ve sosyal politikaların belir-

lenmesi için yaptığı her türlü danışma ve müzakere süreçlerini ifade

eden geniş anlamda sosyal diyalog kavramı tercih edilmektedir. Bu

bağlamda, sosyal diyalog sürecine devletin yanı sıra, işçi ve işveren

kesimlerine ait üst kuruluşlar, bağımsız serbest meslek örgütleri, çiftçi,

esnaf ve sanatkârların örgütlü toplulukları gibi sosyal uzlaşma tabanı-

nı genişletebilecek grupların da katılmaları sağlanır.

1

Sorunların sosyal diyalog mekanizması yoluyla çözümü sürecine

Avrupa Birliği’nde büyük önem verilmektedir. Sosyal diyalog, Avrupa

Birliği’nin en önemli sosyal politika araçlarındandır. Birlik düzeyinde

sosyal diyalog 1957 tarihli Roma Antlaşmasından günümüze sürek-

li artan bir değer kazanmış ve Avrupa müktesebatının da önemli bir

parçası haline gelmiştir (bkz: Avrupa Birliği’nin İşleyişine Dair Ant-

laşma m.154 ve 155).

2

Bugün sosyal diyalog, Avrupa Komisyonu’nun

yeni tüzük ve direktif yapım sürecinde Avrupa Birliği’nin önemli bir

politika danışma aracıdır. Nitekim Avrupa Birliği mevzuatını oluştu-

1

Görmüş, s.117.

2

Görmüş, s.115.