

TBB Dergisi 2014 (113)
Gökhan ALBAYRAK
37
lenmektedir. Fakat bu Alman etkisinin üzerinde Almanya’nın Nazi
geçmişinin tesirleri de söz konusudur.
55
Alman küresel anayasacılık
savunucuları bir bakıma çalışmalarıyla “geçmişle hesaplaşma”(
Verga
ngenheitsbewältigung
) pratiğini yerine getirmektedirler. Küresel ana-
yasacılık bu bağlamda geçmişle hesaplaşma çalışmaları açısından da
belirtildiği üzere ulusal hafızadan kozmopolit hafızaya geçiş tezi üze-
rine oturur.
56
Küresel anayasa böylece kozmopolit bir hafıza devreye
girmesiyle mümkün olabilir.
Sonuç Yerine
Küresel anayasacılık tartışmaları uluslararası hukuka birleştiri-
ci ve iyimser bir yaklaşımın ürünü olarak görülmektedir. Ayrıca bu
yöndeki fikirler akademik bir efor olarak addedilmektir. Gerçekten
uluslararası ilişkiler teorileri de dünyanın üzerindeki ilişkileri farklı
açılardan değerlendirmek için birer araçtırlar. Teorik görüşlerin ara-
larında sıkı bağlar mevcuttur. Hiçbir uluslararası teori kendi başına
ve yalıtılmış bir şekilde var olmamaktadır. Nitekim bu yüzden günü-
müzde uluslararası ilişkiler teorilerinin sonundan bahsedilmektedir.
Bu durumu belirtenler “Büyük Tartışmalar”ın sonunu kastetmektedir-
ler ve eklektik yaklaşımların çoğalması hususunu göstermektedirler.
57
Küresel anayasacılık tartışmaları da bu bakımdan eklektik yaklaşım-
ların bir örneği olarak gösterilebilir, fakat iyimser tonlar içerir. Büyük
ölçüde küresel anayasacılık uluslararası alanda normların var oldu-
ğunu ve işbirliğinin mümkün olabildiği kabullerine dayanır. Bunun
yanında küresel anayasacılık paradigması her toplumun anayasa veya
anayasa benzeri yapılar kurduğu görüşünden yola çıkarak uluslarara-
sı toplumun da bir anayasal düzeni olduğunu savunur ve bu düzenin
geliştiğini söyler. Son olarak belirtmek gerekir ki, akademik bir efor
olarak görülebilen küresel anayasacılık hareketinde Alman veya Cer-
men kökenli yazarlar ağır basmaktadır. Bu yüzden küresel anayasacı-
lığı “Cermen Okulu” olarak adlandırabiliriz.
55
Christine Schwöbel, “The Appeal of the Project of Global Constitutionalism to
Public International Lawyers”, German Law Journal, Vol.13(1), 2012, s. 19
56
Mithat Sancar, Geçmişle Hesaplaşma: Unutma Kültüründen Hatırlama Kültürü-
ne, İletişim Yayınları, İstanbul, 2007, ss. 67-69
57
David A. Lake, “Theory is Dead, Long Live Theory: The End of Great Debates and
the Rise of Eclecticism in International Relations”,
European Journal of International
Relations
, Vol.19(3), 2013, ss. 567-587