

TBB Dergisi 2014 (114)
Nurdan ORBAY ORTAÇ
157
hükmünde de; havayolu ile yurt içinde yapılacak taşımalarda, bu Ka-
nunda hüküm bulunmadıkça, Türkiye’nin taraf olduğu milletlerarası
anlaşmaların hükümlerinin uygulanacağı açıkça belirtilmiştir. Hal
böyle olunca sadece sorumluluğun sınırlandırılmasına ilişkin değil;
sorumluluk miktarlarına, sorumluluğu azaltan veya ortadan kaldı-
ran hallere ilişkin, Türk Sivil Havacılık Kanununda yer almamakla
beraber Montreal Konvansiyonunda yer alan düzenlemeler de iç hat
taşımalarında nazara alınmalıdır.
Montreal Konvansiyonunun 17’nci maddesinin 2’nci paragrafın-
da taşıyıcının, bagajın uğradığı zararlardan hangi hallerde sorumlu
tutulamayacağı sınırlı şekilde sayılmıştır. Buna göre, zarar bagajın
kendi içinde bulunan kusurlardan, bagajın kalite ve kötülüğünden
kaynaklanıyorsa, taşıyıcı bundan sorumlu değildir. Ayrıca Montreal
Konvansiyonunun 20’nci maddesi hükmü uyarınca zararın meydana
gelmesinde zarar görenin kusuru (müterafik kusur) varsa bu halde de
taşıyıcı sorumluluktan kısmen ya da tamamen kurtulabilecektir. Do-
layısıyla taşıyıcının bagajın ziyaı veya hasara uğraması halinde mey-
dana gelen zararlardan doğan sorumluluğunun kusursuz sorumluluk
olduğunu kabul etmek gerekir
35
.
Görüldüğü üzere taşıyıcının sorumluluğunun niteliği bakımın-
dan Türk Sivil Havacılık Kanunu ile Montreal Konvansiyonu hüküm-
leri çelişmektedir. Hal böyle olunca hangi düzenlemenin esas alınması
gerektiği tereddütlere yol açabilir. Ancak bu halde Türk Hukuku ba-
kımından kanun gücünde olan Montreal Konvansiyonu hükümlerine
üstünlük tanınmalı (Anayasa m. 90/5) ve Türk Sivil Havacılık Kanu-
nunun 124’üncü maddesi ile yapılan atıf da nazara alınarak sorumlu-
luğun sınırları bakımından anılan Kanununun Montreal Konvansiyo-
nu ile çelişen hükümleri mülga sayılmalıdır.
Kusursuz sorumluluğun kabul edildiği hallerde, her ne kadar za-
rardan sorumlu olan kimsenin kusuru, sorumluluğun doğumunda
etkili olmasa da; kusurun varlığı bazı durumlarda önem arz eder. Ku-
sursuz sorumlulukta “munzam (ek) kusur”
36
olarak ifade edilen, so-
35
Leon/Eyskens, s. 1175; MontrealComm./Schmid, Art. 17-129; Reuschle, s. 175.
36
Eren Fikret, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, İstanbul, 2012, s. 572 (Borçlar); Ah-
met Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Ankara, 2012, s. 315; Mustafa