

TBB Dergisi 2014 (114)
Kürşat GÖKTÜRK
181
nun gözetim görevinin taksim halinde dahi devam ettiği ve gözetim
görevinin gereklerini yerine getirmemesi halinde bundan sorumlu
olunacağını benimsemiştir.
5
Konu hakkında başka bir görüş, taksimin
bir işbölümü esası olduğu, münferit işlerde görevli olan üyenin yaptığı
işlerin, yönetim kurulunca müştereken kararlaştırılmış bir iş olarak te-
lakki edilmesi gerektiği ve yapılan işten ötürü yönetim kurulu üyeleri-
nin sorumluluğunun mevcut olduğu yönünde şekillenmiştir.
6
İş paylaşımına ilişkin kanunun öngördüğü bir diğer ihtimal, in-
celeme konusunu teşkil eden yetki devri halidir. Kanunda öngörülen
usule riayet edilmek kaydıyla, temsil ve idare işlerinin tamamının ya
da bir kısmının, yönetim kurulu tarafından murahhaslara bırakılması
mülga kanun kapsamında gerçekleştirilebilmekteydi (mTTK m. 319/2).
Öğretide “yetki devri” ya da “delegasyon” olarak isimlendirilen bu iş
paylaşımının, ilgililerin yetki durumu bakımından nasıl bir etkide bu-
lunacağına ilişkin farklı görüşler bulunmaktadır. Öğretide 865 sayı-
lı Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde yapılan değerlendirmede,
murahhas tayini halinde işlerin fiilen murahhaslar tarafında yapılaca-
ğı, ancak yönetim kurulunun idare ve gözetim görevinin devam ettiği;
murahhas görevlendirilmesinin, idare hakkının terkedilmesi olmayıp,
ancak bunun icrasının terki anlamına geldiği, yönetim kurulunun top-
lantılarda oy vermek suretiyle yönetim ve gözetim görevini icra edece-
ği kabul edilmekteydi.
7
Devrin niteliğine göre farklılaşan bu görüşler-
den bir diğeri, devrin bir alt vekalet olmadığı ve yönetim kurulunun
yetki devrine ilişkin işleminin, doğrudan genel kurul ile murahhas
arasında bir ilişki tesis ettiği düşüncesinden hareketle, devir halinde
yönetim kurulunun yetkisizleşeceğini, murahhasa talimat verme yet-
kisinin bulunmadığını, murahhası azledemeyeceğini, murahhas aza
tayiniyle birlikte hukuken idare organının murahhas olduğunu kabul
etmekteydi.
8
Bununla birlikte, bu görüşü savunanlar yönetim kurulu-
na kanunen yüklenilmiş olan bazı görevlerin varlığını koruduğunu,
5
İbrahim Aslan, Anonim Şirketlerde Yönetim Yetkisinin Sınırlandırılması, Konya,
1994, s. 59 vd.; Çamoğlu (2007), s. 182; Tekil, Fahiman, Anonim Şirketler Hukuku,
İstanbul, 1998, s. 220
6
Halil Arslanlı, Anonim Şirketler II-III, Anonim Şirketin Organizasyonu ve Tahvil-
ler, İstanbul, 1960, s. 122
7
Ernst Hirsch, Ticaret Hukuku Dersleri, İstanbul, 1948, s. 314 vd.
8
Akdağ-Güney, Necla, Türk Hukukunda Anonim Şirket Yönetim Kurulu Üyeleri-
nin Hukuki Sorumluluğu, İstanbul, 2008, s. 140 vd.; Arslanlı, s. 123 vd.; Atan, s. 33
vd. Tekil, s. 204’de benzer eğilimi göstermektedir.