

TBB Dergisi 2014 (114)
Yavuz YAYLA
235
yüzyılın ikinci yarısında buhar gücünü geliştirmeye çalışan pek çok
mucitten sadece birisidir ve üstelik
Watt
’ı görünür kılan olağanüstü
buluşu değil ‘hukuk sistemini olağanüstü oranda istismar etmesi’dir.
Ayrıca
Watt
’ın iş ortağının da parlamentoyla güçlü bağlantıları olan
zengin bir adam olması da küçümsenecek bir avantaj değildir.
76
Yine
Boldrin ve Levine
’e göre
77
James Watt
örneğinde olduğu gibi,
1769 ve 1775’de verilen patentler, buhar makinesinin sanayide kul-
lanımının yaygınlaşmasını engellemiştir. Çünkü verilen patentlerin
süresi doluncaya kadar icatların yaratacağı inovasyon engellenmiş ve
Watt
’ın hukuki tekel hakkı nedeniyle çok az buhar makinesi yapıla-
bilmiştir. Üstelik diğer mucitler tarafından yapılan yeni buhar maki-
neleri çok daha iyi mühendislik özelliklerine sahip olmasına rağmen,
bu mucitler,
Watt
’ın tekel hakkını elinde tuttuğu kondansatör fikrini
kullanmak zorunda olduklarından büyük toplumsal ve ekonomik
değerdeki pek çok iyileştirme bu nedenle uygulanamamıştır.
Watt
’ın
hem rekabeti engellemek hem de özel imtiyazlar elde etmek için 1769
tarihli patent tekeli hakkının süresini uzatmak için verdiği mücade-
le
‘rant peşinde koşma’
nın tabiri caizse en kötü örneklerinden biridir.
“Sonuç olarak,
Watt
’ın patentinin süresi dolmadan önce buhar maki-
nesinin yayılması yavaştı.
Boulton
ve
Watt
, fiyatları yüksek tutarak ve
başkalarının daha ucuz ve daha iyi buhar makinesi imal etmelerini
engelleyerek, sermaye birikimine mani oldular ve ekonomik büyü-
meyi yavaşlattılar.”
78
76
Michele Boldrin, David K. Levine, a.g.e., s. 13-15.
77
Michele Boldrin, David K. Levine, a.g.e., s. 13-15.
78
Michele Boldrin, David K. Levine, a.g.e., s. 15. Christopher May ve Susan K. Sell’e
göre de, “İngiltere’nin, on sekizinci yüzyıl erken dönem fikri mülkiyet biçimi
olmasaydı, buhar gücüne dayalı sanayileşme tarihi daha farklı olurdu. Buharla
çalışan motorun mucidi ve yaratıcısı olan James Watt 1769 yılında buluşu dolayı-
sıyla patent alarak ödüllendirildiğinde bu onun yaygınlaşmasını ve her yere da-
ğılmasını özendirmiş olmadı. Altı yıl sonra İngiltere parlamentosu patentini bir
yirmi beş yıl daha uzattığında Watt buluşunun lisanslandırılmasını reddetmeyi
sürdürdü. Böyle yaparak ‘metal işleme sanayinin gelişmesini bir kuşak için geriye
çekmiş’ olabilir. Tekel hakkı 1783 yılında sona erince, çok kısa bir süre sonra İn-
giltere yoğun bir demiryolu sistemine kavuşabilmiştir. Bu özel buluşa dayatılan
kısıtlamalar yayılmasını durdurmuş ve diğerleri Watt’ın özgün sezgilerine kendi
eklemelerini yapabilecek duruma gelene kadar geliştirilmesini önlemiştir.” Bkz.
Christopher May and Susan K. Sell, Intellectual Property Rights: A Critical His-
tory, Colorado: Lynne Rienner Publishers, 2006, s. 38.