Background Image
Previous Page  78 / 449 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 78 / 449 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (116)

Faruk TURİNAY

77

düzenin işleyişine karşı suçları düzenlemektedir. Bu suçların bir kıs-

mının, Terörle Mücadele Kanunu’nun 3. ve 4. maddesi uyarınca mutlak

ya da nisbî terör suçu olarak düzenlendiği görülmektedir. Dolayısıyla,

sözü edilen suçlar, hem Türk Ceza Kanunu’nun 314. Maddesi uyarınca

başlı başına bir “silahlı örgüt” çerçevesinde, hem de Terörle Mücadele

Kanunu’nun 7. Maddesi uyarınca bir “terör örgütü” çerçevesinde işle-

nebilmektedir. Terörle Mücadele Kanunu’nun 3., 4. ve

7. madde-

leri ile Türk Ceza Kanunu’nun sözkonusu dördüncü ve beşinci bölümü

birlikte ele alındığında, 302, 307, 309, 311, 312, 313, 314, 315, 316. madde-

ler ile 310’uncu maddenin birinci ve ikinci fıkrasında yazılı suçların iki

örgüt tipinin kesişim kümesinde yer aldığı görülmektedir. Hukuk tek-

niği bakımından sakıncalı olan bu karışık düzenleme, suç ile cezanın

ayrı normlarla yaratılması suretiyle ortaya çıkmıştır. Bu düzenleme bi-

çiminin suç ve cezaların belirliliği ve doğal olarak kanunilik ilkesine

aykırı olduğunu söyleyebiliriz.

Yukarıda 7. maddenin incelendiği kısımda ortaya koyduğumuz

gerekçelerin yanı sıra, özel kanun niteliğindeki Terörle Mücadele

Kanunu’nun 7. maddesinin Ceza Kanunu’nun 314. Maddesine yaptığı

atıftan, terör örgütünün “silahlı” olması gerektiği sonucunu çıkarmak

yanlış olmayacaktır.

Silahlı örgüt ile terör örgütü ayrımı, 2006 sonrasında dahi varlığı-

nı sürdürmektedir. İki örgüt, iki temel farkla birbirinden ayrılmakta-

dır: Yukarıda açıklandığı üzere, silahlı örgüt, Türk Ceza Kanunu’nda

düzenlenen belli suçları işlemek amacıyla teşekkül eden bir örgüt olup

terör örgütüne kıyasla, daha dar bir faaliyet alanına sahiptir

128

. Mese-

la, genel sağlığı bozmak amacıyla kurulan bir suç örgütü -üstelik si-

lahlı bile olsa- m. 314 anlamında “silahlı örgüt” sıfatı taşımazken, terör

örgütü kapsamına girebilecektir

129

. Buna mukabil, terör örgütü, Terör-

le Mücadele Kanunu’nun 3. ve 4. maddelerinde sayılan pek çok suçu

işlemek amacıyla faaliyet gösterebilecektir. İkinci olarak, kanunun

yalnız lafzı esas alındığında silahlı örgüt için “silahlı” olmak zorunlu

bir unsur görünümündeyken terör örgütü için kanunda açıkça “silah-

lı” olma şartı aranmamıştır. Her ne kadar gâi yorum metoduyla 2006

değişikliğindeki yasama süreci incelendiğinde kanun koyucunun iki

128

Akın, op.cit., s.77.

129

Ibid.