

TBB Dergisi 2016 (116)
Faruk TURİNAY
73
açık olmakla beraber, bir terör örgütü tanımının bulunuyor olması ve
2006’da bu tanımlayıcı hükümlerin çıkarılmış olmasıdır.
Kanun koyucu, 2006 öncesinde “1. maddenin kapsamına giren ör-
güt” şeklinde bir ifade kullanmakla haklı olarak yetinmiştir; çünkü
1. madde zaten terör örgütü tanımını bünyesinde barındırmaktadır.
Buna mukabil, 2006 sonrasında 1. Maddedeki tanımlayıcı düzenleme-
ler olan 2. ve 3. Fıkralar ilga edilmiştir. O yüzden kanun koyucu, ilk
olarak terör yöntemlerini açıkça belirtme ihtiyacı hissetmiş, “cebir ve
şiddet kullanılarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit
yöntemleriyle” ifadesine yer vermiştir.
Kanun koyucu, ikinci olarak, tekrar etmemekle beraber “1. mad-
dede belirtilen amaçlara yönelik olarak” ibaresiyle terör örgütünün
bir başka unsurunu 7. maddeye yerleştirmiş görünmektedir. Böylece,
terör yöntemlerinin tekrar edilmesiyle 7. maddenin 1. maddeye karşı
hukuki bağımlılığı azalmış olsa da tamamen ortadan kalkmamıştır.
Zira terör örgütünün amaçsal tanımı bakımından 7. madde hâlâ 1.
maddeye atıf yapmaktadır.
765 sayılı mülga Türk Ceza Kanunu’nun yürürlükte olduğu dö-
nemde, Kanun’un 168. ve 313. maddelerindeki örgütler dışında Terörle
Mücadele Kanunu’nun 7. maddesiyle oluşturulan bir terör örgütü ta-
nımı bulunmaktaydı. Dolayısıyla, üçlü bir suç örgütü yapısı söz ko-
nusuydu
117
. Bu karmaşık yapının keyfi uygulamalara yol açabileceği
düşüncesiyle 7. madde değiştirilmiş, ayrıca Türk Ceza Kanunu’nun
220. ve 314. maddelerine de böylece işlerlik kazandırılmıştır
118
. Kanaa-
timizce bu değişikliğin olumlu yanlarından biri de Türk Ceza Hukuku
düzeni içinde suç örgütü yapılanmasına bir bütünlük ve tutarlılık ka-
zandırılmış olmasıdır.
İki dönem arasında terör örgütün niteliği bakımından önemli bir
fark sözkonusudur. 2006 öncesinde Terörle Mücadele Kanunu’nun 7.
maddesine göre iki tür örgütten bahsedilebilirdi: silahlı terör örgütü
(“silahlı örgüt”) ve silahsız terör örgütü
119
. Bu dönemde terör örgütü si-
lahsızsa ve vahim eylemlerde bulunmamışsa mensubu veya yöneticisi
117
Özgenç, op.cit., s.62.
118
Ibid.
119
Baltacı, op.cit., s.332.