Background Image
Previous Page  211 / 617 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 211 / 617 Next Page
Page Background

Türkiye’de Çevre Vergileri mi Çevre Vergisi mi?

210

GİRİŞ

Avrupa Birliği ve OECD ülkelerinde yaygın olan ‘çevre vergileri’,

1

üzerine konuldukları mal ve hizmetlerin maliyetini arttırarak üretici

ya da tüketici birimleri çevreye zararlı olmayan faaliyetlere yönlendir-

mekte ve çevreye duyarlı teknolojilerin gelişmesini sağlamakta, ayrıca

ekonomiye katkı sunmaktadır.

2

Bu kapsamda, bu ülkelerde uygula-

nan çevre vergileri mali amaçtan önce ilk planda çevrenin korunması

amacını gütmektedir.

3

Bunun yanı sıra, çevre kirliliği şeklinde tezahür

eden ‘negatif dışsallıkların’ içselleştirilmesini

4

de hedefleyebilmekte-

1

Avrupa Birliği’nin yürütme organı olan Avrupa Komisyonu, ‘çevre vergileri’ni;

“A tax whose tax base is a physical unit (or a proxy of it) of something that has a

proven, specific negative impact on the environment - matrahının çevre üzerin-

de olumsuz etkisinin bulunduğu bilimsel olarak kanıtlanmış fiziki ya da bunun

temsilcisi konumundaki birim üzerine konulan vergiler” şeklinde tanımlamak-

tadır. Tanım için bkz. European Commission, Environmental Taxes – A Statis-

tical Guide, European Communities, 2001, s. 9,

http://ec.europa.eu/eurostat/

documents/3859598/5854253/KS-39-01-077-EN.PDF/5c97b328-6539-4290-9bca-

97dea7b882bd?version=1.0, (25/01/2015). Bu tanımda yer alan, bilimsel olarak

kanıtlanmış olma kriteri, varlığı henüz bilimsel olarak kanıtlanmamış olan küre-

sel ısınma ve iklim değişikliğine yönelik karbon vergisi mahiyetindeki vergileri

dışlamaktadır. Buna karşın, Çevre Hukukunun temel ilkelerinden olan ihtiyat

ilkesi, bilimsel olarak henüz kanıtlanmamış ya da kanıtlanamıyor olmakla birlikte

eldeki verilerden çevresel sorunun varlığı çok kuvvetle muhtemel görülmekte ise,

o takdirde buna yönelik önlemlerin geç kalınmadan alınmasını gerektirmektedir.

Bu sebeple, bilimsel olarak kanıtlanma kriteri ihtiyat ilkesinin gündeme geldiği

konulara ilişkin vergilerde dikkate alınmamalıdır. Nitekim OECD’nin getirdiği

‘çevre ile ilgili vergiler’ tanımı; “… environmentally related taxes as any compul-

sory, unrequited payment to general government levied on tax-bases deemed to

be of particular environmental relevance -

çevre ile ilgili

olduğu kabul edilen mat-

rah üzerine yüklenen, karşılıksız ve zorunlu olarak devlete yapılan ödemeler”,

şeklinde olup, hem yukarıdaki tanımı hem de ihtiyat ilkesi uygulamalarını kapsar

niteliktedir. Tanım için bkz. OECD, The Political Economy of Environmentally Re-

lated Taxes, OECD Publishing, 2006, s. 26,

http://www.keepeek.com/Digital-As-

set-Management/oecd/environment/the-political-economy-of-environmentally-

related-taxes_9789264025530-en#page28, (26/01/2015).

2

Tülin Canbay, Dünyada Vergileme Anlayışındaki Değişim (Antikçağdan Günü-

müze), Dora Yayınları, 1. Baskı, Bursa, 2009, s. 217 vd.

3

“Mali amaç dışı vergilendirme olgusu ortaya çıkıncaya kadar vergilerin amaçla-

rına ilişkin bir sınıflandırma ihtiyacı bulunmamaktaydı. Ancak günümüz vergi

devletinde vergiler mali amaçların dışında da kullanıldığından teorik olarak böy-

le bir ayrımın yapılması ihtiyacı doğmuştur.” Cenker Göker, Yönlendirici Vergi-

lendirme, Turhan Kitabevi, Ankara, Mayıs, 2011, s. 10.

4

Çevresel negatif dışsallıkların içselleştirilmesi, “… kirletenin çevrenin kabul edi-

lebilir bir durumda olmasını sağlamak için kamu otoritelerince belirlenen kirliliği

önleme ve kontrol önlemlerinin masraflarına katlanması” şeklinde gerçekleşir.

“Böylece bu masrafların ilgili mal ve hizmetlerin maliyetine yansıtılacağı (dış-

sallıkların içselleştirileceği); kirliliğin sosyal maliyetini belli ölçüde yüklenmek