Background Image
Previous Page  313 / 617 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 313 / 617 Next Page
Page Background

KKTC’deki Kişilik Hakları İhlallerinin Medya-Sermaye İlişkileri Perspektifinden Değerlendirilmesi ...

312

aynı kuruluşun sahip olması bu duruma örnek olarak gösterilebilir.

Günümüzde artık çapraz entegrasyonun uluslararası düzeyde de yay-

gınlaşmakta olduğu gözlenmektedir. Zincir entegrasyon ise aynı tür-

de birden çok kitle iletişim aracına sahip olmayı ifade etmektedir. Bir

kişinin birden çok radyo ve televizyon kuruluşuna sahip olması da

buna örnek olarak gösterilebilir.

7

Başka bir açıdan bakılacak olursa şunu da belirtmekte fayda var-

dır: Görsel ve işitsel iletişim özgürlüğü ile iletişim araçları malikle-

rinin rant kollama faaliyetleri birbirine karıştırılmamalıdır. Radyo ve

televizyonun inanılmaz etkisi (toplumların yönlendirilmesi, depoliti-

ze edilmesi, manipülasyonu) iktidarları görsel ve işitsel iletişim araç-

larının denetimi konusunda oldukça duyarlı hâle getirmiştir. Bunun

sonucunda, devletin gerekli tedbirleri almak için sektöre yaptığı mü-

dahaleler, görsel ve işitsel iletişim araçlarını kendi çıkarları doğrultu-

sunda etkin bir biçimde kullanan sermayedarlar tarafından özgür-

lüğün hayata geçmesi önündeki engellemeler olarak yansıtılmaktır.

Devletin sermayedarlara alan açmak için yaptığı müdahaleler, neoli-

beral düzlemde normal ve yerinde olarak nitelendirilirken, kamu ya-

rarı ve özgürlükler lehine müdahalelere başvurulduğu durumlar ise

“bırakınız yapsınlar” alanına müdahale anlamı taşıdığı gerekçesiyle

“kötü” olarak nitelendirilmektedir. Başka bir ifadeyle medya alanında

devletin üstlenmesi gereken rolün önemi göz ardı edilmemelidir. Dev-

let, özgürlüğün önüne bir takım bariyerler koymak değil tam tersine

doğrudan ve dolaylı bariyerleri ortadan kaldırmayı kendisine görev

edinmelidir.

2. Siyasi Nedenler

İletişim kuruluşları ile devlet arasındaki ilişkiler kitle iletişim

araçlarının ilk ortaya çıktığı yıllardan itibaren oldukça yakın olmuş-

tur. Özellikle görsel ve işitsel iletişimin kitleler üzerindeki etkileri,

devletle bu kuruluşların sahipleri arasındaki ilişkileri sürekli sıcak

tutmuştur. Yukarıda da bahsedildiği üzere, son dönemlerde görsel ve

işitsel iletişim kuruluşu sahipleri, çok uluslu ortaklıkların da yönetici-

leri durumuna gelmişlerdir. İşletme sahipleri genelde kurulu düzeni

7

Güngör, s.23.