

TBB Dergisi 2015 (119)
Nazan MOROĞLU
609
- Geri dönenlere ev ve arazileri teslim edilecek;
- Yerlerine daha önce muhacir yerleştirilmiş olanların evleri tahliye edilecek;
- Osmanlı sınırları dışına çıkmış olanlar, geri dönmek isteseler de, yeni bir
emre kadar kabul edilmeyecek;
- Yetim çocuklar, hüviyetleri dikkatlice belirlenerek ailesine veya cemaatlerine
iade olunacak.
Yukarıda özetle değinilen bu kararnamede geri dönüşün ayrıntılı
bir şekilde programlandığı görülmektedir.
Bu talimatnameler ve kararnameler de gösteriyor ki:
Osmanlı’nın Ermenileri yok etme kastı olmamıştır.
Ermenileri yok etmek kastı olan bir devlet, “sevk ve nakilleri için”,
“yolda güvenlikleri için” ve “savaş hali bittikten sonra da geri dönüşle-
ri için” hukuki düzenlemeler yapar mı?
Ø Ermenistan Başbakanı’nın Raporu
1915 olaylarının soykırım olarak tanımlanamayacağını gösteren
önemli bir belge de Ermenistan’ın ilk Başbakanı Kaçaznuni’nin bu ko-
nuya değindiği raporudur.
Ermenistan’ın ilk Başbakanı Kaçaznuni’nin Taşnaksutyun Partisi-
ne sunduğu Rapor, sözde soykırım iddialarının gerçek dışı olduğuna
ışık tutmaktadır.
Kaçaznuni Raporda geçmiş dönemin bir özeleştirisini yapmış ve
1914’ten 1922’e uzanan süreçte, Türk-Ermeni ilişkilerinin özünü bir sa-
vaş hali olarak nitelendirmiştir. Kaçaznuni Raporunda Türkiye’yi so-
rumlu tutan bir değerlendirmede bulunmamış, aksine
Taşnak yönetimi
dışında suçlu aranmamalıydı,
ifadesini kullanmıştır. (9)
Kaçaznuni Raporunda “Tehcir Kararının” siyasi örgütlenmey-
le birlikte silahlanmaya başlayan ve 19. yüzyılın sonlarındaki yerel
ayaklanma denemelerinden sonra, 1.Dünya Savaşı sürecinde Rus cep-
hesindeki Osmanlı ordusunu arkadan vuran Ermeni teşkilatlanması
karşısında Doğu ordusunun cephe gerisini güvenceye almak ve ayak-
lanmayı bastırmak amacıyla alınmış olduğunu belirtmiştir.
• Malta Mahkemesi kararı: