Background Image
Previous Page  254 / 617 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 254 / 617 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2015 (120)

Doğukan NİŞANCI

253

Çocukların cinsel istismarı suçunun mağduruna karşı birlikte ey-

lemde bulunan faillerden bir tanesinin suçu, mağdura organ veya sair

bir cisim sokarak işlemesi, diğerlerinin ise böyle bir eylemde bulun-

mayıp organ veya sair cisim sokan failin eylemine

–örneğin mağdurun

ellerini ve bacaklarını tutması gibi-

doğrudan iştirak etmesi halinde suça

bu şekilde iştirak eden tüm failler suçun TCK’nın 103/2 maddesindeki

nitelikli halinden, suçu birden fazla kişi olarak işledikleri için hakla-

rında TCK 103/3 maddesi uygulanmak suretiyle sorumlu olurlar.

157

Sanık ile çocuk yaştaki mağdurun gayri resmi olarak evlenmele-

rine izin veren anne ve babaların suça iştiraklerinin var olup olma-

dığının, var ise de bu iştirakin derecesinin ne olduğu tartışmalıdır.

Yargıtay önceki içtihatlarında, reşit olmayan kızını yasa dışı olarak

evlendiren anne ve babalarla, oğluna henüz reşit olmayan kız isteye-

rek gayri resmi olarak evlenmesini ve bu birlikteliğin doğal sonucu

olarak cinsel ilişkide bulunmasını sağlayan failin anne ve babasının

158

suça asli fail olarak iştirak ettiğini kabul etmekteydi.

159

Ancak daha

sonra; isabetli olarak annelerin aile içi dinamikler dikkate alındığın-

da söz hakkına sahip olmayışı ve yaşamsal şartlar gibi faktörleri göz

önünde bulundurarak; bir kararında, annenin suça iştirakini kabul

etmemiştir.

160

Bu konuda anne ve babaların durumu hassasiyetle ele

alınmalıdır. Şüphesiz ki her durumda anne ve babanın kusurundan

bahsetmek mümkün değildir. Ancak özellikle mağdurun anne ve ba-

basının; mağduru başlık parası gibi karşılıklar alarak veya zorlayarak

gayri resmi şekilde evlendirmesi durumlarında, suça iştiraklerinin

asli iştirak olarak kabul edilmesi yerinde olacaktır.

161

157

Aydın, s. 78; Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin 08.07.2014 tarihli 2012/10922 E.

2014/9309 K. sayılı kararı. [Sinerji İçtihat Programı, yararlanma tarihi, 01.01.2015].

Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin 01.02.2010 tarihli ve 2009/13569 E. 2010/487 K. sa-

yılı kararında “Her iki sanığın mağdureyi gece arabayla tenha bir yere götürüp

sanığın birinin arabanın arka koltuğun da istismarda bulunurken diğerinin ön

koltukta gözcülük yaparak ve yanında bulunarak suçun işlenişi için fail ile birlikte

hareket ettiği gözetildiğinde, her iki sanık hakkında da TCK ‘nın 103/13. madde-

sinin uygulanması gerekir.” ifadelerine yer verilmiştir. [Kazancı İçtihat Programı,

yararlanma tarihi, 01.01.2015]. Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin 26.01.2010 tarihli ve

2009/12430 E. 2010/408 K. sayılı kararı için bkz. Aydın, s. 132.

158

Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin 13.07.2011 tarihli 2007/1609 sayılı kararı için bkz.

Taner, s. 316.

159

Yargıtay 5.Ceza Dairesi’nin 23.10.1986 tarihli, 5095-4175 sayılı kararı, (naklen);

Aydın, s. 78. Aynı yönde bkz. Gültaş/Gündüz, s. 62.

160

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 09.05.1988 tarihli, 103-207 sayılı kararı, (naklen)

Aydın, s. 78.

161

Aydın, s. 79.