

6545 Sayılı Kanun ile Getirilen Yenilikler Işığında 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununda ...
248
IV. SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ ŞEKİLLERİ
A. TEŞEBBÜS VE GÖNÜLLÜ VAZGEÇME
a. Teşebbüs
Suç bir süreç içinde işlenmekte olup buna suç yolu denilmektedir.
Bu süreçte fail önce fiiline yönelik bir takım hazırlık hareketlerinde
bulunmakta ardından fiili icraya başlamaktadır. Suçun kanuni tarifin-
de neticeye yer verilmiş ise bu neticenin gerçekleşmesi ile suç tamam-
lanmış olur.
137
Suça teşebbüs kavramı TCK madde 35’de,
“İşlenmesi kastedilen
bir suçun elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icrasına başlanıl-
masına karşın, elde olmayan nedenlerle tamamlanamaması”
biçi-
minde tanımlanmıştır. Dolayısıyla madde düzenlemesinden de açıkça
anlaşıldığı üzere taksirli suçlarda teşebbüs mümkün olmamaktadır.
Kanun koyucu bu tanımlamayla, suçun icrasına başlanılmadan önce
gerçekleştirilen
“hazırlık hareketlerinin”
cezalandırılamayacağını
belirtmiştir.
138
Unutulmamalıdır ki hazırlık hareketlerine ne kadar
devam edilirse edilsin suç meydana gelmemekte; icra hareketlerine
başlanmasıyla birlikte fiil cezalandırılabilir bir nitelik kazanmaktadır.
Bu noktada işbu çalışma kapsamında tartışılması gereken husus,
çocukların cinsel istismarı suçunda teşebbüs müessesesinin uygula-
nıp uygulanmayacağı sorunudur. Öğretideki bir görüşe göre çocukla-
rın cinsel istismarı suçunun basit hali, sırf hareket suçu niteliğindeki
suçlardandır. Ancak hareketler kısımlara ayrılabildiği için, bu suça
teşebbüs mümkündür.
139
Diğer bir görüşe göre ise cinsel saldırı nite-
liği taşıyan hareketlerin gerçekleşmesi ile çocukların cinsel istismarı
suçunun basit hali vücut bulacağından ve cinsel saldırı suçunun basit
haline teşebbüs mümkün olmadığından bu suça da teşebbüs mümkün
değildir.
140
Ancak bu görüşteki yazarlar; suçun nitelikli halinde teşeb-
büsü mümkün görmektedir. Yargıtay ise bu suçun basit halinde teşeb-
büsün mümkün olduğunu kabul etmektedir.
141
Kanaatimizce; Yargı-
137
Hakan Hakeri, Ceza Hukuku Genel Hükümler, Ankara 2011, s. 390.
138
Tuğrul, s. 307; Centel/Zafer/Çakmut, s. 434.
139
Taner, s. 315; Özbek/Kanbur/Doğan/Bacaksız/Tepe, s. 342; Tezcan/Erdem/
Önok; s. 365, dip. 258.
140
Meran, s. 350; Şen, s. 399.
141
Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin 01.06.2009 tarihli, 2006/10917 E. ve 2009/6690 K. sa-