

TBB Dergisi 2015 (120)
Cengiz OTACI
611
“Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince soruşturma ve kovuşturma
makamlarının istemi üzerine baro tarafından görevlendirilen mü-
dafi ve vekile, avukatlık ücret tarifesinden ayrık olarak, Türkiye
Barolar Birliğinin görüşü de alınarak Adalet ve Maliye bakanlık-
ları tarafından birlikte tespit edilecek ücret, Adalet Bakanlığı büt-
çesinde bu amaçla yer alan ödenekten ödenir. Bu ücret, yargılama
giderlerinden sayılır”
c) CMK’nın 324/1 maddesi “Harçlar ve tarifesine göre ödenmesi ge-
reken avukatlık ücretleri ile soruşturma ve kovuşturma evrelerin-
de yargılamanın yürütülmesi amacıyla Devlet Hazinesinden yapı-
lan her türlü harcamalar ve taraflarca yapılan ödemeler yargılama
giderleridir” şeklinde, 325/1. maddesi ise “Cezaya veya güvenlik
tedbirine mahkûm edilmesi hâlinde, bütün yargılama giderleri
sanığa yüklenir” şeklindedir.
d) CMK’nın 150/2 maddesine göre ise müdafii bulunmayan şüpheli
veya sanık; çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul veya
sağır ve dilsiz ise, istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir.
Ulusal düzeydeki kanunlarda yer alan düzenlemelere göre şüp-
heli çocuk ise ve müdafii yoksa istemi olmaksızın baroca müdafii ata-
nır (CMK md 150/2). Yargılama sonunda mahkûmiyet kararı verilirse
(CMK md 325/1) baroca atanan müdafie ödenen ücret (5320 sk md 13),
yargılama gideri olarak (CMK md 324/1, 5320 sk md 13) sanıktan tahsil
edilir (CMK md 325/1).
Sorun, 5320 sayılı Kanun’un 13/2 maddesinin, zorunlu müdafi için
ödenecek ücreti yargılama gideri olarak tanımlamasından kaynak-
lanmaktadır. Bu tanımlama nedeniyle mahkemeler, müdafie ödenen
ücretin, mahkûm olması halinde sanıktan geri alınmasına karar ver-
mektedir.
Hukuk sistemimize uygun olarak 5320 sayılı Kanun’un 13. mad-
desinin Anayasaya ve AİHS’ne aykırı olduğu gerekçesi ile iptal baş-
vuruları yapılmıştır. Alt normun Anayasaya ya da Anayasanın 90.
maddesi gereğince uluslararası sözleşmelere uygun olup olmadığına
ilişkin otantik yorum yapma yetkisi, münhasıran Anayasa Mahkeme-
sine aittir. Anayasa Mahkemesi, 12.03.2009 tarihli, 43/51 ve 14/48 sayılı
kararları ile 5320 sayılı Kanun’un 13/1 maddesini Anayasanın 36 ve