

Gümrük İşlemlerine Tabi Tutmadan Ülkeye Eşya Sokma Suçu Üzerine Bir İnceleme
112
GİRİŞ
Dış ticaretin gerilemesine, yurda izinsiz giren eşyanın iç tica-
reti olumsuz yönde etkilemesine ve tüm bunların yanında devletin
önemli gelir kaynaklarından olan gümrük vergilerinin tam olarak
alınamamasına neden olan kaçakçılık fiilleri, hemen her devlette suç
olarak düzenlenmiştir.
1
Türk hukukunda da kaçakçılıkla mücadele,
1932 yılında kabul edilen ve uzun süre yürürlükte kalan 1918 sayılı
Kaçakçılığın Men ve Takibine dair Kanun ile başlamış daha sonra-
sında çağın gelişimlerine ayak uydurmak ve kaçakçılıkla etkin mü-
cadele edebilmek adına 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu
kabul edilmiştir.
2
4926 s. Mülga Kanunun ise ömrü çok uzun süreli
olmamış, 2004 tarihli 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’na uyum çalış-
maları sırasında yerini 2007 tarihli 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele
Kanunu’na bırakmıştır.
1
Kaçakçılık suçları, diğer ülkelere nazaran Türkiye açısından ayrı bir önem arz et-
mektedir. İç pazar ekonomisi zaten yabancı kaynaklı mallar ile mücadele eden
ülkemizde bir de bu malların daha ucuza kaçak olarak yurda girmeleri, gelişme
sürecindeki ekonominin iyice gerilemesine sebep olmaktadır. Bir de buna kaçak-
çılığın yoğun olarak yapıldığı bölgelerdeki insanların bu fiilleri nerdeyse suç ola-
rak değil de günlük yaşamın bir parçası şeklinde görüp hayatlarına dâhil etmeleri
eklenince kanunla sağlanmaya çalışan hukuk düzeni ve barışı bir türlü gerçek-
leşememektedir. Tüm bunların yanında, kaçakçılık suçlarından yararlanan ke-
simlerin büyük bir çoğunluğunu yasa dışı örgütler oluşturmaktadır. Kaçakçılıkla
mücadele etmek günümüzde yalnızca devletin ekonomik giderlerini korumak
için değil ayrıca bundan yararlanan yasa dışı terör örgütlerinin maddi güçlerini
ortadan kaldırmak açısından da önemlidir. Ancak bunun için yapılması gereken
kaçakçılıkla mücadele kanunundaki suçların cezalarını ağırlaştırmak değil ka-
çakçılığın yoğun olarak yapıldığı kısımlarda etkin tedbirler almaktır. Bunun en
güzel açıklamasını Sahir Erman, kitabının ön sözünde şu şekilde yapmaktadır:
“…Hâlbuki genellikle suçlarla ve özellikle ekonomik suçlarla mücadele konusun-
da, ceza en son başvurulması gereken bir silahtır. Buna varıncaya kadar alınması
gereken birçok idari, mali, iktisadi ve hukuki tedbirler mevcuttur. Ne var ki, bu
tedbirlerin alınması ve meyvelerini vermesi masraflı ve zahmetli yoldur; bilgi, sa-
bır, devamlılık ve istikrar ister. Cezaları arttırmak ise masrafsız, kolay ve çabuk
yoldur ve kanunkoyucular, çok kere, bu ikinci yolu seçerler. Ancak her kolay,
zahmetsiz, çabuk iş gibi, bu yolda umulan neticeyi vermez…” Sahir Erman, Ka-
çakçılık Suçları – Ek 1 1982-1983, İstanbul, 1984, s. III.
2
4926 sayılı Kanunun kabul edilmesinin arkasında yatan neden, 1932 tarihli bir
kanunun artık çağın gerisinde kaldığı, onun yerine daha güncel, ticaretin önünü
açan ve kaçakçılıkla etkin bir mücadele içine girebilecek bir kanun getirme dü-
şüncesidir. Ayrıca 4926 sayılı Kanunun genel gerekçesi için bkz. Erdener Yurtcan,
Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu Şerhi, İstanbul, 2004, s.13 vd.