Previous Page  268 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 268 / 473 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (122)

Süha TANRIVER

267

Sayıştay’ın, görev alanına giren kamu idareleri üzerinde gerçek-

leştireceği denetim, düzenlilik denetimi ve performans denetimi ol-

mak üzere, iki ana kategoriye ayrılır. Düzenlilik denetiminden mak-

sat ise, malî denetim ve uygunluk denetimidir. Malî denetim, kamu

idarelerinin hesap ve işlemleriyle, malî faaliyet, malî yönetim ve kont-

rol sistemlerinin değerlendirme sonuçları esas alınarak malî rapor ve

tabloların güvenilirliğiyle doğruluğuna ilişkin denetimi; uygunluk

denetimi ise kamu idarelerinin gelir-gider ve mallarına ilişkin hesap

ve işlemlerinin kanunlara ve diğer hukukî düzenlemelere uygunlu-

ğunun incelenmesine ilişkin denetimi ifade eder (6085 s. K. m. 2). Per-

formans denetiminden ise hesap verme sorumluluğu çerçevesinde,

idarelerce belirlenen hedef ve göstergelerle ilgili faaliyet sonuçlarının

ölçülmesi anlaşılır (6085 s. K. m. 2, I/d). Hatta, Sayıştay tarafından ger-

çekleştirilecek bir başka denetim de, kanunî bir dayanağı bulunmasa

bile, Sayıştay Denetim Yönetmeliği

9

ile yaratılmış bulunan etkililik,

ekonomiklik ve verimlilik denetimidir. Anılan denetim türü, kamu

idarelerinin, faaliyetlerini yerine getirirken, kaynaklarını, etkinlik,

ekonomiklik ve verimlilik esasları çerçevesinde yönetip yönetmedik-

lerine ilişkin sistematik denetimi ifade eder (Sayıştay Denetim Yönet-

meliği m. 1, I/e). Görüldüğü üzere, kamu idareleri üzerinde gerçekleş-

tirilecek olan Sayıştay denetimi, çok çeşitlilik arz etmekte ve amaçları,

özellikleri, nitelikleri, boyutları ve işlevleri itibariyle birbirlerinden

farklılaşmaktadır. Bu durum ise, spesifik, çoğunlukla karmaşık, mikro

düzeyde alt uzmanlık alanlarının oluşturulmasını zorunlu kılmakta-

dır. Bir de, Sayıştay denetimine tâbi tutulmuş olan kamu idarelerinin

çokluğu, her birinin nev’i şahsına münhasır özellikler arz etmesi ve iç

işleyişlerinin farklılık göstermesi, denetimde yer yer zorluklarla karşı

karşıya kalınmasına sebebiyet vermekte ve bu durum, zaman zaman

spesifik uzmanlık alanlarında çalışan kişilerin, bilirkişi sıfatıyla oy ya

da görüşüne müracaat edilmesi ihtiyacını doğurmaktadır. Bu bağlam-

da, gittikçe daha da karmaşıklaşan sosyal güvenlik kurumlarının de-

netimi örnek olarak verilebilir. Hatta, Sayıştay’ca, denetim evresinde

spesifik bazı hukuk alanları bağlamında dahi, yani özel bir uzmanlığı

gerektirecek hukukî konularda bile, yargısal görevlerinin icrasından

farklı olarak, bilirkişiye müracaat edilmesi ihtiyacı ortaya çıkabilir.

9

RG. 17.12.2011, Sa. 28145.