Previous Page  276 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 276 / 473 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2016 (122)

Süha TANRIVER

275

baren beş yıldır (6085 s. K. m. 56, III). Yargılamanın iadesi talebinde

bulunulmuş olması, Sayıştay ilâmının icrasını engelleyici herhangi bir

etki doğurmaz. Yargılamanın iadesi talebini inceleyen daire, gerekli

gördüğü takdirde, teminat karşılığında icranın geri bırakılmasına ka-

rar verebilir (6085 s. K. m. 56, V). Sadece yazılı biçimde (dilekçeyle) yar-

gılamanın iadesi talebinde bulunulabilir (6085 s. K. m. 54, I). Dilekçede

dayanılan yargılamanın iadesi sebebinin belirtilmesi şarttır. Çünkü,

yargılamanın iadesi talebinin esastan incelemesine geçildiği takdirde,

yeni yargılama, dayanılan iade sebebine hasren yapılır (6085 s. K. m.

56, V). Yargılamanın iadesi talebi, ilk hükmü vermiş olan dairece ince-

lenir ve karara bağlanır.

II- Sayıştay Yargılamasında Bilirkişiye Başvurulması

Sayıştay yargılamasının işleyişine ilişkin olarak yukarıda verilmiş

olan genel izahattan da açıkça anlaşılacağı üzere, Sayıştay yargılama-

sı bağlamında, vakıa ya da hüküm mahkemesi sıfatıyla hareket eden,

yani uyuşmazlığı gören, bu bağlamda vakıa tespiti ve delil değerlen-

dirmesini yapan ve somut uyuşmazlık hakkında da hükmü veren bi-

rimler, ilk derece mahkemesi sıfatını taşıyan dairelerdir. Temyiz Kuru-

lu ise, başvuru üzerine, dairelerin almış olduğu kararları, salt hukuka

uygunluk yönünden denetleyen yargı organı birimi konumundadır.

Yine, karar düzeltme evresinde de, dayanılan sebepler çerçevesinde,

Temyiz Kurulu, kendi kararını hukuka uygunluk yönünden bir kez

daha gözden geçirmektedir. Bu durum gözetildiğinde, hesap yargı-

laması evresinde bilirkişiye başvurulması, ancak ilk derece mahke-

mesi sıfatıyla hareket eden daireler bakımından söz konusu olacaktır.

Çünkü, bilirkişiye başvuru, sağlıklı ve doğru bir biçimde vakıa tes-

piti yapılmasıyla ilişkili bir husustur ve bu tespit de, ancak ilk dere-

ce yargılamasını gerçekleştiren daireler bakımından ortaya çıkabilir.

O hâlde, sadece hukuka uygunluk denetimiyle sınırlı bir incelemeyi

konu alan, vakıa tespiti ve delil değerlendirmesine ilişkin herhangi bir

irdelemenin ve değerlendirmenin yapılmasını kapsamı dışında tutan,

üst derece yargılamasının aracı şeklinde somutlaşan, temyiz ve karar

düzeltme aşamaları bakımından, bilirkişilik kurumu işlerlik kazana-

mayacaktır. Buna karşılık, istisnaen de olsa işlerlik kazanan bir hukukî