Previous Page  373 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 373 / 473 Next Page
Page Background

Vatandaşlık Hukuku Temel İlkelerinin Türk Hukuku ve Kıbrıs Türk Hukuku Açısından ...

372

Bu kapsamda, çalışma konumuz itibarıyla, vatandaşlık (yurttaş-

lık) kavramının kullanılması yerinde olacaktır.

Diğer yandan, belirtmekte fayda vardır ki, çalışmamızda, ilgili

hukuki düzenlemeleri incelenecek iki farklı hukuk sisteminden Kara

Avrupası Hukukunun etkisindeki Türk Hukukunda, vatandaşlık hu-

kukuna ilişkin, şu an yürürlükte olan 5901 sayılı Kanun, Türk “Vatan-

daşlığı” Kanunu adını taşımakta, Anglosakson Hukukunun etkisin-

deki Kıbrıs Türk Hukukunda ise, vatandaşlık hukukuna ilişkin, şu an

yürürlükte olan 25/1993 sayılı Kanun, KKTC “Yurttaşlık” Yasası adı-

nı, 25/1991 sayılı KYY’nın yerini almak üzere hazırlanan yeni kanun

tasarısı ise, “Yurttaşlık” (Değişiklik) Yasa Tasarısı adını taşımaktadır.

Bu kapsamada tercih edilen vatandaşlık ya da belirtildiği gibi Türkçe

karşılığı ile yurttaşlık terimi, her iki hukuk sistemi yasa koyucularınca

da, kabul edilen temel terim olma özelliğini haizdir.

B. Vatandaşlık Hukukunun Kaynakları

Vatandaşlık hukukunun, gerek milli hukuku, gerekse milletlera-

rası hukuku ilgilendiren niteliğinin bir sonucu olarak, kaynakları da;

milli kaynaklar ve milletlerarası kaynaklar olmak üzere, ikiye ayrıl-

maktadır.

1. Milli Kaynaklar

Her devlet, kendi hukuk düzeni ile belirlenmiş usuller kapsamın-

da, kendi vatandaşlığının kazanılması, yitirilmesi vb. hususları dü-

zenleyen kanunlar yapmaktadır. Devletin vatandaşlığına ilişkin temel

ilkelere, devletin anayasasında yer verilmesi de sık karşılaşılan bir du-

rumdur.

Diğer yandan, devletin yargı organları tarafından, vatandaşlık hu-

kuku ihtilafları neticesinde hükmolunan kararlar ve doktrindeki gö-

rüşler de, kaynak niteliğindedir.

7

ülkedeki, tüm hak ve ayrıcalıklardan yararlandığı; tâbiiyetin ise, derebeylik devri

kökenli olup, bireyle toprak, ülke arası bağ kurduğu ve tebaaya, o toprağın haki-

mine (hükümranına) karşı mutlak bir sadakat borcu yüklediği, tebaanın, vatan-

daşa nazaran, hukuki statüsünün kısıtlanmış olabileceği ve bu kapsamda da iki

kavramın bir birinden ayrıldığı görülmektedir. Bkz. Nihal Uluocak-Erdener, Türk

Vatandaşlık Hukuku, İstanbul 1968, s. 19.

7

Aybay/Özbek, s. 14.