Previous Page  43 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 43 / 473 Next Page
Page Background

Anayasa Mahkemesi’nin Laiklik ve Bölünmez Bütünlük İlkeleri Ve Hegemonik Koruma ...

42

Ancak günümüz çağdaş çoğulcu demokrasi anlayışı ve hak ve

özgülükler etrafında şekillenen hukuk devleti anlayışı dikkate alındı-

ğında Anayasa Mahkemesi’nin yukarıda değinilen söz konusu tuhaf

kısır döngüden kurtarılması gerekir. Gerçekten de günümüz dünya-

sında çağdaş çoğulcu demokrasilerde olduğu gibi, anayasa yargısının

siyasal ve sosyal düzen üzerinde temellendirilen “resmi ideoloji”nin

bekçiliğini bir taraf bırakması ve her türlü iktidar tortusunun önüne

geçebilecek ve insan hak ve özgürlüklerinin savunuculuğunu yapacak

bir mekanizmaya doğru evrilmesi gerekmektedir.

İşte bu şekilde inşa edilecek bir siyasal ortam için siyasi parti öz-

gürlüğünün gerçek anlamda sağlanması gerekmektedir. Gerçekten de

yapısal olarak aynı veya benzer görüşe sahip olan bireyleri bünyesine

toplayabilmesi ve onları siyasal anlamda örgütleyebilmesi siyasi par-

tilerin hak ve özgürlüklerin korunması için birer fonksiyonel ve an-

lamlı aktöre dönüşmelerini sağlamaktadır. Zira aksi takdirde bireyin

tek başına hak ihlalleri karşısında yeterince müdahale edebilmesi söz

konusu değildir. Bir başka açıdan hak ve özgürlüklerin ihlalleri ikti-

dar ve türevleri tarafından gerçekleştiğinde yine siyasi partiler etkili

muhalefet sergileyerek bu durumu engelleyebilmektedir. Bu şekilde

siyasal sistem içerisinde oluşabilecek muhtemel güç birikmesi ve ikti-

dar tortusunun önüne de geçilebilmektedir.

Öte yandan siyasi partiler çoğulcu demokratik bir ortamın ku-

rulması ve devamı için de önemli bir rol oynayabilmektedirler; zira

toplumsal zeminde gerçekleşen çeşitli ideolojik, dinsel, dilsel, siya-

sal, düşünsel ve duygusal farklılıklar siyasi partiler ile varoluşlarını

koruyabilmekte ve kendi değer ve düşünceleri ile şekillenen anlam

dünyalarını diğer bireylere aktarıp onları ikna ederek iktidara sahip

olabilmektedirler. Böylece siyasi partilerin önemli işlevlerinden biri

daha ortaya çıkmaktadır. Gerçekten de siyasi partiler devlet ile top-

lumsal zemin arasında kültürel anlamda adeta bir iletişim kanalıdır.

Böylelikle toplumsal çoğulculuk ve dinamizm devlet mekanizmasına

aktarılmakta ve devlet statik bir yapılanma olmaktan kurtarılmakta-

gürlüklerin korunması bakımından olumlu bir anlama sahip olduğu söylenebilir.

Bireysel başvuru üzerine verilen karar için bkz. B.N. 2014/3986, K.T. 2/4/2014.